14. Hukuk Dairesi 2016/6263 E. , 2018/7158 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.10.2005 ve 07.03.2006 günlerinde verilen dilekçeler ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı ... Yazıcı vekili, müvekkilinin 321 ada 42 parsel (eski 153 parsel) sayılı taşınmazın 3/20 oranında elbirliği ortağı olduğunu, davalı önceki paydaş ..."ın 3/40 payını davalı ..."a 26.09.2005 tarihinde sattığını, davalı ..."nın da bu payı 27.09.2005 tarihinde 2.000,00TL bedelle davalı ..."a sattığını, müvekkiline noter bildirimi yapılmadığını ileri sürerek davalı ... adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Dahili davacılar ... ile taşınmazın paydaşlarından ... terekesini temsilen ... vekili, usulüne uygun şekilde harçlandırdığı 07.03.2006 tarihli dilekçesi ile müvekkili ... dava konusu taşınmazda 3/20 payın, müvekkili ..."in terekesinin temsilcisi olduğu ..."ın ise 5/20 payın maliki olup davacı yanında asli müdahil olarak davaya katılmak suretiyle önalım haklarını kullanmak istediklerini belirterek, dava konusu taşınmazda davalı ... adına kayıtlı payın iptalini ve müvekkilleri ile diğer davacı adına eşit hisseli olarak tescilini talep etmiştir.
Davalı ..., dava konusu payı tapuda gösterilen bedelden daha yüksek bir fiyata satın aldığını, davacının kötü niyetli olup bu durumu fırsat bilerek dava açtığını belirterek davanın reddini savunmuş; diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulüne dair verilen kararın dahili davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 09.02.2012 tarihli 2011/13370 Esas 2012/1843 Karar sayılı ilamıyla özetle; davacı ... Yazıcı"nın dava konusu taşınmazda müstakil bir payının bulunmadığı, dayandığı 3/20 payın elbirliği halinde davacı ile birlikte ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı olduğu, bu durumda elbirliği ortaklarının davayı birlikte açması ya da birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat vermesi gerektiğinden adı geçen elbirliği ortaklarının davaya muvafakatinin alınması, aksi halde TMK"nın 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması için dava açmak üzere davacıya uygun bir süre verilmesi ve daha sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada, elbirliği ortaklarından ..., ... ve ..."nın davacı ... Yazıcı vekiline vekaletname vermek suretiyle davaya muvafakatlari alınmış; diğer elbirliği ortağı ..."nin ise ölü olduğu anlaşılmakla mirasçılarına ulaşılamadığından davacılar vekiline terekeye temsilci atanması için dava açmak üzere süre verilmiş; davacılar vekilince açılan dava sonucunda ... terekesine ..."in tereke temsilcisi olarak atanmasına dair verilen kararın da kesinleşmesi üzerine taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldığından davalı ... yönünden davanın kabulü ile dava konusu 321 ada 42 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 3/40 payın iptali ile 1/3"nün davacılar ..., ..., ... ve ... ile ... terekesi adına; 1/3"nün davacı ... adına ve 1/3"nün de Zehra Altınyay terekesi adına tesciline; davalılar ... ve ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına konu edilmediğinden kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Somut olaya gelince; hükmün infazında tereddüt oluşmaması için mahkemece, davalı ... adına kayıtlı olup iptaline karar verilen 3/40 payın 1/3"nün ... Yazıcı, ..., ..., ... ile ... adına, 1/3"nün ... adına ve 1/3"nün ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken aksi şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de belirtilen husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 1. bendinde yer alan "terekesi" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.