21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15613 Karar No: 2017/1139 Karar Tarihi: 20.02.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15613 Esas 2017/1139 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/15613 E. , 2017/1139 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 168.871,18 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07/06/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ... ile vekili Avukat ... ve davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asil ile Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve eksikliğin ikmali açısından geri çevrilmesine karar verilen dava dosyası yeniden Dairemize gelmiş ve 04/08/2016 tarihinde esasa kaydedilmiş olmakla dosya üzerinde yeniden yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 1-Dava, iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 148.871,18 TL maddi tazminatın ve 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacı sigortalının bina yıkım işinde amale olarak çalışırken iş kazası geçirerek, % 41,2 oranında malul kaldığı, iş kazasının gerçekleşmesinde % 60 oranında davalı işverenin kusurlu olduğu, hükme esas hesap bilirkişi raporunda tanık beyanlarına itibar edilerek asgari ücretin 3,19 katı düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilerek hesap yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. Somut olayda, davacının yaptığı iş hususunda uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş hakkaniyete uygun maddi tazminatın hesabı için, TÜİK’dan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili Meslek Odalarından, davacının yaşı da dikkate alınarak bina yıkım işinde çalışan bir işçinin alabileceği emsal ücretin sorularak kazalı işçinin gerçek ücretinin tereddütsüz olarak belirlemek, davacının maddi zararını emsal ücret dikkate alarak hesaplatmak ve tüm delilleri bir arada gözeterek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu açıklamalara aykırı olarak maddi tazminatın hesabında esas alınan ücretin hatalı olarak tespit edilerek hesap raporun hükme esas alınması bozma sebebidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 1.350 TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.