9. Ceza Dairesi 2020/3787 E. , 2020/438 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapmak, basit yaralama, birden fazla kişi ile tehdit
Hüküm : Sanık ... hakkında basit yaralama suçu bakımından CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca düşme,
Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında birden fazla kişi ile tehdit suçu bakımından TCK"nın 106/2-c, 62/1, 51. madde ve fıkraları gereğince ayrı ayrı mahkumiyet ve erteleme; tefecilik suçu bakımından TCK"nın 241/1, 62/1, 52/2, 51. madde ve fıkraları gereğince ayrı ayrı mahkumiyet ve erteleme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında basit yaralama, birden fazla kişi ile tehdit ve tefecilik kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ..."in hükümden sonra 21/10/2018 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca ayrı ayrı BOZULMASINA,
2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında birden fazla kişi ile tehdit suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Atılı suç bakımından gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “01/06/2008” yerine "01/01/2007-03/06/2008" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Sanıkların üzerine atılı birden fazla kişi ile tehdit suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, dava konusu somut olayda son olarak 2008 yılında meydana geldiği, kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanık lehine değerlendirme yapılarak suç tarihinin müşteki ..."in şikayet tarihi olan 02/06/2008 olarak kabul edilmesi gerektiği, belirtilen tarih ile temyiz inceleme günü arasında 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
3-Sanıklar ..., ... hakkında tefecilik suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Atılı suç bakımından gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “01/09/2007(sanık ... bakımından) ve 01/02/2008(sanık ... bakımından)” yerine "01/01/2007-03/06/2008" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Sanıkların üzerine atılı tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, dava konusu somut olayda son ödünç para verme eyleminin sanık ... bakımından Eylül 2007, sanık ... bakımından Şubat 2008 tarihinde meydana geldiği, kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanıklar lehine değerlendirme yapılarak suç tarihinin sanık ... bakımından 01/09/2007, sanık ... bakımından 01/02/2008 olarak kabul edilmesi gerektiği, belirtilen tarih ile inceleme günü arasında 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
4-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A-Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 tarihli, 2014/118 Esas ve 2016/208 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, keza TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP sisteminde yapılan sorgulamada, sanık hakkında aynı suçtan Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/430 Esas sırasında kayıtlı kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, anılan davanın akıbetinin araştırılması, derdest ise birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi sonrasında suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi durumunda ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
B-Kabule göre de;
a)Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez müşteki ..."e karşı kazanç elde etmek amacıyla ödünç para veren sanık hakkında zincirleme şekilde tefecilik suç hükümlerini düzenleyen TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
b)Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
c)01/02/2008 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında ""01/01/2007-03/06/2008"" olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA 08/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.