11. Hukuk Dairesi 2016/14678 E. , 2018/6032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19/07/2016 tarih ve 2015/1186-2016/684 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin inşaat ve emlak işi ile iştigal ettiğini, davalının müvekkili şirkette 20/11/2012 tarihinden 11/05/2013 tarihine kadar çalıştığını, davalının iş sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davalının iş sözleşmesinin feshinden sonra bir başka işveren ile aynı işi yapmak üzere anlaştığını, bu haliyle davalının müvekkili şirketle yapmış olduğu sözleşmeye aykırı davrandığını, davalının müvekkili şirkete ait ticari bilgileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve kullanmak suretiyle müvekkili şirkete zarar verdiğini ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmeye göre belirlenen 5.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından, işçinin rekabet yasağına aykırı davranışının somut bir zarara sebebiyet verdiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.10.2015 tarih, 2015/9892 Esas-2015/10660 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin kanunda öngörülen şartları taşıdığı, rekabet yasağı nedeniyle öngörülen cezai şarta hak kazanılabilmesi için işverenin somut bir zarara uğramasının gerekli olmayıp, rekabet yasağına aykırı davranışın işverenin önemli bir zarara uğraması ihtimaline sebep olmasının yeterli olduğu, davalının davacıyla aynı işi yapan başka bir firmada çalışmaya başlaması sebebiyle davacıya ait iş yerinde öğrendiği bilgileri kullanacağı hususunda tereddüt bulunmadığı, zararın somut olarak tespit edilmesinin mümkün olmadığı ancak davalının yaptığı iş, başka bir firmada çalışması nedeniyle yaptığı iş ve işletmelerin bulunduğu yer gözetildiğinde davacı yanca talep edilen 5.000,00 TL’nin makul olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan mahkeme hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 256,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 04/10/2018tarihinde oybirliğiyle karar verildi.