Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/17247 Esas 2014/8810 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/17247
Karar No: 2014/8810
Karar Tarihi: 10.09.2014

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/17247 Esas 2014/8810 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Ceza Dairesi tarafından onanan 2012 tarihli bir karar incelenmiştir. Kararda şahsın, kendisi hakkında kesinleşmiş hapis cezaları nedeniyle aranmakta olduğu sırada, halasının oğluna ait kimliği kullanarak kendisini başkası olarak tanıttığı ve böylece yakalanmaktan kaçınmaya çalıştığı belirtilmiştir. Ancak mahkeme kararında, suçun başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması değil, resmi belgede yalan beyanda bulunma suçu olduğuna hükmedilmiştir. Bu nedenle, kararın kanuna aykırı olduğuna karar verilmiş ve hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddesi ise TCK'nın 268. maddesi olarak belirtilmiştir.

9. Ceza Dairesi 2013/17247 E. , 2014/8810 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 9 - 2013/43683
Mahkemesi : İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27.12.2012
Numarası : 2012/738 - 2012/810
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “03.07.2012” yerine “2012” olarak yazılması,
2- TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacının bulunması gerektiği, somut olayda; kesinleşmiş hapis cezalarının infazı için aranan sanığın kimlik kontrolü sırasında yakalanmasını engellemek amacıyla halasının oğluna ait kimliği gösterip kendisini mağdur A.. M.."nun ismiyle tanıtması şeklinde gerçekleşen olayda eyleminin TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.