Yargıtay - Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/16974 Esas 2014/8789 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/16974
Karar No: 2014/8789
Karar Tarihi: 10.09.2014

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/16974 Esas 2014/8789 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, bir kişinin trafikte ehliyetsiz bir biçimde araç kullanırken kendisini başkası olarak tanıtmış olması nedeniyle başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suçundan yargılandığı bir davayı ele almaktadır. Ancak mahkeme, suçun iftira değil resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğunu ve sanığın bu suç nedeniyle yargılanması gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bu sebeple bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 268. ve 206. maddeleri bu kararda bahsedilmiştir. TCK'nın 268. maddesi başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suçunu düzenlemekte, 206. maddesi ise resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu düzenlemektedir.

9. Ceza Dairesi 2013/16974 E. , 2014/8789 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 9 - 2013/29228
Mahkemesi : Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 16.10.2012
Numarası : 2012/219 - 2012/699
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Gerekçeli karar başlığında suç adının “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” yerine “İftira” olarak yazılması,
2-TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, somut olayda; ehliyetsiz olarak trafikte seyir halinde iken aracın durdurulması üzerine yapılan kimlik kontrolü sırasında görevli polis memurlarına kendisini dayısının oğlu E.. Y.. olarak tanıtan sanığın eyleminin TCK"nın 206. maddesinde tanımlanan "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.