Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6880
Karar No: 2020/6425
Karar Tarihi: 11.11.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6880 Esas 2020/6425 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/6880 E.  ,  2020/6425 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında bozmaya uyarak belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Temyiz edenin sıfatına, dosyadaki temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Dava, sigortalının 16.12.2006 tarihli iş kazası sonucu vefatı nedeniyle davacı eş, çocuk, anne ve kardeşlerin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 16.12.2006 tarihli iş kazasının meydana gelişinde müteveffa sigortalının % 45 oranında kusurlu olduğu; dava dilekçesi ile davacı eş ve çocuk için ayrı ayrı 500 TL maddi, davacı eş için 30000 TL ve çocuk için 20000 TL manevi tazminat ile davacı anne için 10000 TL ve kardeşler için 4000 TL manevi tazminatın ayrı ayrı talep edildiği; Mahkeme tarafından maddi tazminat taleplerinin reddi ile davacı eş için 15000 TL, çocuk için 10000 TL, anne için 3000 TL ve kardeşler için 1500 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken tahsiline karar verildiği; ilamın davacılar vekili ile davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 21.Hukuk Dairesi’nin 30.09.2013 tarihli kararı ile bozulduğu, bozma ilamında davacı eş ...."nın hesap rapor tarihindeki yaşına göre evlenme ihtimalinin belirlenmesi gerektiği, hüküm altına alınan tazminatlar için faiz talebinin bulunmasına göre Mahkeme"nin geçerli bir gerekçe belirtmeden kararlaştırılan tazminatlar için faize karar vermemesinin hatalı olduğu, tüm davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı az takdir edildiği ve davacı eş ile çocuğun maddi tazminat zararlarının kurumca karşılanması nedeni ile reddedildiği gözetilerek dava açılırken davacının bu hususu bilebilmesinin mümkün bulunmamasına göre davacıların maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalılar yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi gerektiğine değinildiği; Mahkemenin bozma ilamına uyduğu, ıslah ve ek dava dilekçesi ile maddi tazminat istemlerinin miktaren arttırıldığı; Mahkemenin nihai olarak davacı eş yönünden toplam 103970,56 TL ve çocuk için 13451,03 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken tahsiline ve davacılara ayrı ayrı ödenmesine yönelik hüküm kurduğu, manevi tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"da (ayrıca mülga 1086 sayılı HUMK içeriğinde) “usulü kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrarı sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Usulü müktesep hak, anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usulü kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Kazanılmış haklar “Hukuk Devleti” kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasa"nın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
    Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usulü kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır. Örneğin Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili yeni bir kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usulü kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.
    Usulü kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.(HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Zira usulü kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Somut olayda Mahkemece Yargıtay 21.Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmuş ve yargılamaya devam edilmiş olup, önceki ilam için maddi tazminat istemi reddedilen davacı çocuk hakkında açıkça temyiz gerekçesi sunulmadığından iş bu davacı yönünden hüküm kesinleşmiş ve fakat akabinde Mahkemece yukarıda ifade edilen usulü müktesep haklara riayet edilmeden karar verilmiştir.
    Bozma ilamı sonrasında temyiz isteminde bulunulmayan konu yönünden yeniden inceleme yapılamayacağından davacı çocuğun maddi tazminat istemine dair hüküm davalılar lehine usulü müktesep hak oluşturmuştur. Bu bağlamda, davacı çocuğun maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ..."ne iadesine, 11.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi