13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/380 Karar No: 2017/5096 Karar Tarihi: 27.04.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/380 Esas 2017/5096 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2017/380 E. , 2017/5096 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının ..."da yaptıracağı konutlardan satın almak için davalının hesabına 3.000 TL para yatırdığını, kendisine açıklama yapılmadan başvuru ve satın alma taahhütnamesi imzalatıldığını, 2009 yılı sonunda kura çekimi yapılarak konut fiyatlarının açıklandığını, ödeme gücünü aşması nedeniyle peşinatı yatıramadığını, bu nedenle hak sahipliğinin düştüğünü, davalının konutu başkasına satışa sunduğunu, hiçbir hizmet almadan ödediği paranın davalı tarafından iade edilmediğini ileri sürerek, 3.000TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanını reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davalının temyizi üzerine Dairemizin 22.1.2015 tarih ve 2014/2850 E.- 2015/1134 K. sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş; Mahkemece, bozmaya uyulmamış ve önceki kararda direnilmesine karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar Dairemizce 22.1.2015 gün ve 2014/2850 E.- 2015/1134 K. sayılı kararı ile yerel mahkemenin önceki tarihli hükmünün bozulmasına karar verilmiş ise de; yeniden yapılan incelemede bozma ilamına karşı mahkemece verilen direnme kararının yerinde olduğu anlaşıldı. Bununla birlikte; davacı, 3.000 TL"nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini isteyerek faiz başlangıç tarihi yönünden bir talebi olmadığı halde Mahkemece, 3.000 TL"nin 07/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş olmakla, davalının talebi olmadığı halde dava tarihinden önceki bir tarihten itibaren faiz işletilmiş olmaktadır. HMK"nun 26. maddesi uyarınca hakim tarafların talepleriyle bağlı olup, talep dışına çıkarak karar veremez. O halde Mahkemece, davacının faiz başlangıç tarihi yönünden bir talebi olmadığı gözetilerek dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 07.02.2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmektedir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan mahkeme kararının “Hüküm” başlıklı bölümünün 2. bendindeki “....07/02/2011...“ tarihinin hükümden çıkartılarak yerine “....dava...” sözcüğünün yazılmasına, hükmün bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.