Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9419
Karar No: 2018/716
Karar Tarihi: 18.01.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/9419 Esas 2018/716 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/9419 E.  ,  2018/716 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2006-2012 yılları arası şarküteri personeli olarak çalıştığını, iş akdinin işverence haksız olarak feshedildiğini, aldığı primlerin dahil edilmemesi nedeniyle eksik ödendiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ücretleri ile prim alacağını talep etmiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek tek taraflı ve geçerli nedene dayanarak feshedildiğini, ancak şu anda devam eden işe iade davası olduğundan fesihten söz edilemeyeceğini, davacının asgari ücret ile çalıştığını bu ücret dışında bir ödeme yapılmadığını, performans puanının işçiden gerekli verim alınıp alınmadığı, terfi ettirme, kadro ve çalışma yeri, eğitim, etkinlik önceliği gibi konularda dikkate alındığını, bunun dışında bir amaçla kullanılmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Prim, işçinin mal veya hizmet üretiminde daha istekli hale gelmesi ve başarısının artması için işverence ödül niteliğinde verilen ek ödemeler şeklinde tanımlanabilir. Prim ödemesinden amaç, işçinin dava verimli bir şekilde çalışmaya özendirilmesidir. Primin kişiye özgü olması sebebiyle ikramiyeden farklı olarak prim ödemelerinin genel bir nitelik taşıması gerekmez. Bununla birlikte, işveren tarafından ayrımı haklı kılan geçerli nedenler olmadığı sürece prim uygulaması yönünden de işverenin eşit davranma borcu söz konusudur.
    İşçinin prime hak kazanması için işyerinde prim ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olması gerekmez. İşyerinde çalışılan süreyle sınırlı olmak üzere işçinin prim talep hakkı vardır. Primlerin ödendiğini ispat yükü işverene aittir.
    Prim uygulaması, bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri ile de kararlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan prim ödemesi “işyeri şartı” niteliğindedir. Her durumda uygulamanın tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılması doğru değildir. Prim uygulaması yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı Yasanın 22. maddesi kapsamında gerçekleştirilmelidir.
    Somut olayda; davacı taraf işyerinde işçilerin performansına göre elden prim ödemesi yapıldığını iddia ederek ödenmeyen prim alacağının tahsilini talep etmiş, davalı taraf ise davacının asgari ücret karşılığında çalıştığını, bu ücret dışında bir ödeme yapılmadığını savunmuştur. Davacının prim aldığı, davacı tanık beyanları ile davacı tarafından dosyaya sunulan, davalı işyerinde çalışan işçilerin bazıları tarafından imzalanmış prim ödemelerine ilişkin bir kısım bileşik gelir ödeme tablolarından ve işyeri e-posta adresleri üzerinden mağaza yöneticileri ve diğer çalışanlara gönderilen prim ödemelerine ilişkin hususlara dair yazılan e-posta çıktılarından anlaşılmakta olup, gerekirse uzman bir bilirkişi marifetiyle davalı işveren kayıtları incelenerek, işçilere hangi şartlarla, ne kadar prim ödemesi yapıldığının tespit edilerek, davacının prim alacağının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.01.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi