23. Hukuk Dairesi 2017/1445 E. , 2017/2767 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 06.02.2017 tarih, 2016/8595 Esas ve 2017/242 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen 2013/131 Esas sayılı davada davalı, birleşen 2013/372 Esas sayılı davada davacı ... vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacılar vekili, müvekkillerinin, 56 ve 57 numaralı dükkânları arsa sahibi ..."den satın aldıklarını ancak davalı yüklenicinin dükkânları ve cephesini sözleşmede kararlaştırılan m²"den küçük yaptığı gibi, yüklenicinin kendisine bırakılan 62, 63 ve 64 numaralı dükkânların altına da depo yaparak müvekkillerinin arsa payını azalttığını ileri sürerek, 56 ve 57 numaralı dükkânlarının sözleşmeye uygun hale getirilmesini, bu mümkün olmazsa aradaki farkın tazminini ve davacının yaptığı fazla depoların kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada (2013/131 E.) davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline bırakılacak olan 56 ve 57 numaralı dükkânları ve cephesini sözleşmede kararlaştırılan m²"den küçük yaptığı gibi, yüklenicinin kendisine bırakılan 62, 63 ve 64 numaralı dükkânların altına da depo yaparak müvekkillerinin arsa payını azalttığını ileri sürerek, 56 ve 57 numaralı dükkânlarının sözleşmeye uygun hale getirilmesini, bu mümkün olmazsa aradaki farkın tazminini ve davacının yaptığı fazla depoların kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacının, 56 ve 57 numaralı dükkânları 15.03.2012 tarihinde satıp devrettiğini, bu nedenle dava açma ehliyeti bulunmadığını, sözleşme konusu inşaatın, imar durumu ve inşaat ruhsatına uygun olarak yapıldığını, inşaatın sözleşmede kararlaştırılan büyüklükte olmamasından müvekkilinin sorumlu olmadığını, 63 numaralı dükkândaki deponun da ayrı bir bağımsız bölüm olmadığını, mimari proje ve yapı ruhsatına uygun olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, depo için proje tadili yapabileceklerini, tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada (2013/372 E.) davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile müvekkiline 5 adet dükkân ile 37 adet dairenin kalacağının kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin 63 numaralı dükkân ile 4, 41 ve 44 numuralı dairelerin satış yetkilerini almaya hak kazandığını, yaptırılan tespitte alınan rapora göre inşaatın %57 oranında bittiğinin tespit edildiğini, satış yetkisinin istenmesine ve diğer arsa sahiplerinin bu yetkiyi vermesine rağmen davalı arsa sahibinin vermediğini, bu hususun ihtarname ile davalıya bildirildiğini ileri sürerek, 63 numaralı dükkân ile 4, 41 ve 44 numaralı dairelerin satış yetkilerinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiş, 23.05.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile söz konusu dükkân ve dairelerin tapularının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin sözleşme gereği belirlenen ve satış yetkisi verilmesi yükümlülüğüne bir itirazının olmadığını, yüklenici davacının 56 ve 57 numaralı dükkânları eksik yaparak ve kendisine kalan 63 numaralı dükkâna sözleşmede yer almayan depo ekleyerek sözleşmeye aykırı davrandığını ve sözleşme ile belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu konudaki davanın devam ettiğini, belirtilen sözleşmeye aykırılıklar giderilmeden müvekkilinden talepte bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine dair verilen kararın, davacılar vekilince temyizi üzerine Dairemizin 25.09.2013 tarih ve 2013/3694 E., 5737 K. sayılı ilamıyla, mahkemece, arsa sahibi ..."in sözleşmeden doğan şahsi haklarını davacılara temlik ettiğine ilişkin yazılı sözleşme var ise sunulması için davacılara süre verilmesi, sunulması halinde davanın esasının incelenmesi, sunulamaz ise davacılar tarafından ancak tapuda devir işlemi yapan arsa sahibinden satım sözleşmesi hükümleri uyarınca talepte bulunulabileceğinden, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Bozma kararından sonra açılan birleşen davalar, asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davanın, davacıların arsa sahibinin şahsi haklarını temlik aldıklarına dair bir sözleşmenin bulunmadığı, bu nedenle davacıların, arsa sahibinden satım sözleşmesi hükümleri uyarınca talepte bulunulabileceği, birleşen davada, yüklenicinin 56 ve 57 numaralı dükkânlarda fazladan yapılan yerler olduğu, depo olan alanın ise fazladan oluşturulmuş bir alan olmadığı, davacı yüklenici tarafından açılan birleşen davada ise, yüklenicinin sözleşme ile yüklendiği edimleri yerine getirdiği gerekçesiyle, asıl davanın usulden ve birleşen davanın (2013/131 E.) esastan reddine; birleşen davanın (2013/372 E.) ise kabulü ile 63 numaralı dükkân, 4, 41 ve 44 numaralı dairelerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline dair verilen karar, asıl ve birleşen 2013/131 esas sayılı davada davacılar, birleşen 2013/372 Esas sayılı davada davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz"in 06.02.2017 tarih, 2016/8595 Esas ve 2017/242 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bu kez, asıl ve birleşen 2013/131 Esas sayılı davada davalı, birleşen 2013/372 Esas sayılı davada davacı ... vekili karar düzeltme isteminde bulumuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen 2013/131 Esas sayılı davada davalı, birleşen 2013/372 Esas sayılı davada davacı ... vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 19.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.