20. Hukuk Dairesi 2020/788 E. , 2020/1138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan; 143 ada 40 parsel sayılı 6549,49 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfı ile davacılar ..., ..., ... ve ... adına, 143 ada 41 nolu parsel sayılı 4328,02 m2 yüzölçümündeki ve 143 ada 55 parsel sayılı 1836,48 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar tarla vasfıyla davacıların babası Mehmet Özsoy adına tapuda kayıtlıdırlar.
Davacılar 31.03.2010 tarihli dava dilekçesi ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü, Karaoluk mevkiinde bulunan tarım arazilerinin yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları içinde bırakıldığını belirterek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece davanın askı ilân süresi geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından vekalet ücretine ilişkin olarak temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.02.2013 tarih, 2012/12557- 2013/1645 E.K. sayılı kararı ile görevsizlik kararı onanmıştır.
Mahkemece dosya görevli asliye hukuk mahkemesine gönderildikten sonra yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ...op ili, ... ilçesi ... köyünde bulunan ve fen bilirkişisinin 19/09/2014 ve 06/01/2015 havale tarihli asıl ve ek rapor ve krokisinde 40B1 harfi ile gösterilen 28351,47m² yüzölçümündeki taşınmaz, 40B2 harfi ile gösterilen 333,47 m² yüzölçümündeki taşınmaz 41B harfi ile gösterilen 4686,33 m² yüzölçümündeki taşınmaz 55B harfi ile gösterilen 22209,56 m² yözöçümündeki taşınmaz hakkında düzenlenen orman kadastrosunun iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline,
... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan ve fen bilirkişisinin 19/09/2014 ve 06/01/2015 havale tarihli asıl ve ek rapor krokisinde 40A1 harfi ile gösterilen 1069,07 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 40A2 ile işaretli 4068,80 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 40A3 ile işaretli 1316,33 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 40A4 ile işaretli 3197,34 m² yüzölçümündeki taşınmaz 55A1 ile işaretli 1962,81 m² yüzölçümündeki taşınmaz 55A2 ile işaretli 1651,04 m² yüzölçümündeki taşınmazlar açısından davanın reddine,
Dava, kadastro tutanağı düzenlenmeyen yerle ilgili orman kadastrosuna itiraz ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 15/04/2004 tarihinde başlanıp 25/11/2005 tarihinde ilân yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece fen bilirkişisinin 19/09/2014 ve 06/01/2015 havale tarihli asıl ve ek rapor ile krokisinde 40B1; 40B2; 41B; 55B harfi ile gösterilen taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile davacılar adına tesciline karar verilmiş ise de verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava konusu yapılan taşınmazlar 143 ada 40, 41 ve 55 parsel sayılı taşınmazlar olmayıp bu taşınmazlara bitişik taşınmazlar olup davacı kişiler yararına tesciline karar verilen 40B1, 40B2 ve 41B harfi ile gösterilen taşınmazların aslında ... köyü 193 ada 1 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde kaldıkları anlaşılmaktadır. Ancak; mahkemece 193 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden hiç bir araştırma yapılmamıştır. Yine davacı kişiler yararına tesciline karar verilen 55B harfi ile gösterilen taşınmazın tescil harici kısımları olup olmadığı araştırılmadığı gibi 55B harfi ile gösterilen taşınmazın bir kısmının sınırında bulunan ... köyü sınırları içerisindemi yoksa ... köyü sınırları içerisindemi kaldığı dikkate alınmamış hangi köy sınırları içerisinde kalıyor ise bu köyde yapılan orman çalışması olup olmadığı araştırılmadan ve tahdit içinde kalan kısımları açık şekilde belirlenmeden hüküm kurulmuştur. Yine hükümde taşınmazların hangi orman kadastro sınırları içerisinde kaldıkları ve mahkemece hangi orman kadastro çalışmasının iptal edildiği açıklanmamış, çekişmeli taşınmazların hangi vasıf (nitelik) ile davacılar adına tescil edildikleri de belirtilmemiştir. Hükme dayanak yapılan ziraat ve orman bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazların genel eğiminden bahsedilmiş ise de eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, taşınmazların niteliğinin saptanması bakımından taşınmazların bulunduğu yeri kapsar en eski tarihli ve tespit tarihinden 15- 20 yıl öncesini gösteren resmî belgeler getirtilerek keşifte usulünce uygulama yapılmadığı gibi raporlar denetime elverişli olmadığından taşınmazların evveliyatının orman olup olmadığı ve gerçek kişiler lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda tereddüt oluşmuş ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde açıklanan gerçek kişilerin senetsiz ve belgesizden suluda 40 dönüm ve kuruda 100 dönümden fazla taşınmaz edinip edinmedikleri hususunda mahkeme yazı işleri ile kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinden ayrıca araştırma yapılmamış olması da doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece ... köyü, ... köyü ve ... köyünde orman kadastro çalışmaası olup olmadığı araştırılarak varsa bu orman kadastro çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile dava konusu taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri; ... köyü 193 ada 1 parsel sayılı taşınmazın varsa kadastro paftası ile kadastro tespit tutanaklarının dayanak belgelerinin ayrıca tutanakları kesinleşmiş ise son güncel tapu kayıtlarının, davalı ise dava dosyaları; dava konusu taşınmazları içine alacak şekilde ... köyü çalışma paftası ile ... köyü kadastro çalışma paftaları; çekişmeli taşınmazları kapsayan en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği, tutanak düzenlenmeyen kısımlar yönünden dava tarihinden 15-20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek dosya içine alındıktan sonra; önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir harita mühendisi ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; çekişmeli taşınmazların, kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon varsa 2/B madde haritaları ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde, dava konusu taşınmazlar ile komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon ve 2/B madde uygulaması çalışmalarına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile aplikasyon ve 2/B madde uygulaması haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle dava konusu taşınmazların hangi çalışma sırasında hangi işleme tabi tutuldukları ve hangi köy orman kadastro çalışması sınırları kaldıkları tahdit içinde kalan kısımlarının olup olmadığı belirlenmeli; çekişmeli taşınmazların
3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmeli; en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak bilirkişilerce incelenip, taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları gösterir bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmelidir.
Dava konusu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduklarının anlaşılması halinde keşif sırasında, mahallinde yaşlı, tarafsız yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan bölgede ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle gösterilecek taraf tanıkları, teknik bilirkişilerin huzurunda dinlenmeli, yerel bilirkişiler ve tanıklardan zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; kadastro tespitine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, ... köyü kadastro çalışma paftası ile komşusu ... ve ... köyü kadastro çalışma paftası ölçeklerinin eşitlenerek kenarlaştırma yapılması ve varsa komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak 55B harfi ile gösterilen taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; taşınmazların eğimi klizimetre ile ölçülmeli yine topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalıdır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine göre tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40; kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir hükmü gereğince davacıların belgesiz zilyetlik yoluyla kazandığı toprak olup olmadığı, varsa cinsi ve miktarı tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinden çekişmeli taşınmaz dışında, başka taşınmazlar için salt zilyetlik nedenine dayalı olarak açtıkları bir başka tescil davalarının bulunup bulunmadığı mahkemeler yazı işleri müdürlüğünden sorulup tespit edilmeli şayet yasal sınırların geçildiği anlaşılırsa dava konusu taşınmaz yönünden davacılara tercih hakkı tanınmalı tüm kanıtlar toplanıp birlikte değerlendirilmeli oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02/03/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.