17. Hukuk Dairesi 2016/19897 E. , 2019/7802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.06.2019 Çarşamba günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp ıslah ile artırılan 27.177,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davacıda oluşan gerçek zararın belirlenebilmesi açısından davacıdaki maluliyet oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda hastaneden alınan özürlü sağlık kurulu raporunda davacının %39 oranında özürlü olduğuna ilişkin rapor alınmış ise de alınan rapor kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği"ne uygun değildir. Bu durumda mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan, Adli Tıp Şube Müdürlüklerinden veya üniversitelerin adli tıp kürsülerinden olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun rapor alınarak sonucuna göre aktüerya uzmanından ek rapor alınarak karar verilmesi gerekmekte olup kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Davacının kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar, geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin CSO 1980 Yaşam Tablosu"na göre tespiti suretiyle hesaplama yapıldığı görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 Esas, 1990/199 sayılı Kararı ve Dairemiz"in yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekirken, anılan biçimdeki tespite göre hesap yapan bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi de doğru değildir.
Buna göre temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir vs.) davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin PMF 1931 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi suretiyle davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Davacı vekilince eldeki dava ilk olarak asliye hukuk mahkemesinde açılmış, asliye hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi üzerine yargılamaya ticaret mahkemesinde devam edilmiştir. 6100 Sayılı HMK"nun 331/2. maddesinde "görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedileceği..." düzenlenmiştir.
Davalı lehine HMK"nın 331/2 maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince daha önce verilen görevsizlik kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.