7. Hukuk Dairesi 2013/23025 E. , 2014/6316 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Amasya İş Mahkemesi
Tarihi : 06/06/2013
Numarası : 2012/152-2013/249
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin 2000 yılında 1 yıl süreli hizmet sözleşmesi ile işe başladığını, takip eden 8 yıl boyunca her yıl sözleşmenin yenilendiğini, davacının 8 yıl boyunca davalı belediyede temizlik işçisi olarak çalıştığını, davacının işine davalı tarafından 15/05/2007 tarihinde son verildiğini, ancak hukuki olarak ilişiğinin 2008 yılında kesildiğini, davalı belediyenin kötü niyetli olduğunu iddia ederek kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı kurumda mevsimlik işçi kadrosu ile çalıştığını, her yıl işe giriş-çıkış yapıldığını, davacının mevsimlik işçi olduğundan ihbar ve kıdem tazminatı alamayacağını, davacı hakında 16/05/2006 tarihinde tehdit ve gündüz vakti konut dokunulmazlığını ihlal suçundan Göynücek Sulh Ceza Mahkemesi"nde dava açıldığını ve 15/09/2006 tarih ve 2006/75 Esas, 2006/93 Karar sayılı ilamı ile ceza aldığını, davacının bu atılı suçu mesai saatlerinde işlediğini, davacının iş akdinin 4857 sayılı Yasa"nın 25. maddesinin 2-(e) ve (f) fıkrasına göre feshedildiğin belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, akdin feshinde davalı tarafın 4857 sayılı Yasa"nın 25. maddesinin 2-(e) ve (f) bendine dayandığı, davacının işlediği suçun işyerinde işlenmediği, davacının suçu araçtan inerek araç haricinde ve işyeri olmayan bir özel konutta işlediği, davacıya verilen sonuç cezanın hapis cezası olmayıp hapisten çevrilme para cezası olduğu, ancak burdaki fiilin TİS"in Disiplin Ceza Cetvelinin 10. maddesinde düzenlenen "Görev Saatinde özel İşlerle Uğraşmak" ve 34. maddesinde düzenlenen "Kendisine Verilen Yetki Dışında İş Yapmak" olarak kabul edilebileceği, ancak bunların disiplin cezasını gerektireceği, suçun işyeri dışında özel hayatı ilgilendiren bir konuda işlendiği, davalı tarafa haklı fesih hakkı vermeyeceği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25"inci maddesinin (ıı) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda, davacı davalı Belediyeye ait çöp kamyonunda şoför olarak çalışmıştır. 31/01/2007 tarihli fesih bildiriminde "Belediyemizde işçi olarak çalışan ve Belediyemiz çöp arabasında şoför olarak görevliyken 15/05/2006 günü gündüz vakti ilçemiz Cumhuriyet Mahallesinde Hamza Yıldız"ın evine girerek konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçu işlediğinden TİS."nın Disiplin Ceza Cetvelinin 10 uncu maddesinde belirtilen (görev saatinde özel işlerle uğraşmak), 34 üncü maddesinde belirtilen (kendisine verilen yetki dışında iş yapmak) ve 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25 inci maddesinin II nci bendinin (e) bendine göre işçinin işverenin güvenini kötüye kollanmak ve (f) bendine göre M.. K.."un işten çıkarılmasına, iş akdinin feshedilmesine” belediye başkanı, yazı işleri müdürü, Belediye-iş Sendikası Şube Başkanı ve Belediye-iş Sendikası işçi temsilcisinin oybirliğiyle karar verilmiştir. Davacı feshe konu olayla ilgili olarak verdiği savunmasında “Ben her gün yaptığım gibi ilçemiz çöplerini toplamak için ilçe içerisine çıktım. Oraya geldiğimde orda durarak Hamza Yıldız"ın eşine bakıcı bir bayan arandığını, bakıcılık yapıp yapmayacağını sordum. O da bana önümüzdeki hafta içerisinde bakabileceğini ve kocası ile konuşarak bana haber vereceğini söyledi, ondan sonra havanın çok sıcak olması nedeniyle bayandan bir bardak su istedim. Su içtikten sonra orayı terk ettim. Olay bundan ibarettir. Herhangi bir sarkıntılık olayı olmamıştır” ifadesini kullanmıştır. Davacıyla birlikte çöp kamyonunda bulunan işçi F.. A.. ise, H..Y.."ın evinin karşısındaki çöp bidonunu temizledikten sonra davacının çöp arabasını H.. Y.."ın evinin önünde durdurduğunu, "Bayana birşey soracağım" dediğini, kendisinin arabada kaldığını, arabadan inerek bayanın yanına giden davacının çocuk bakıcısı aradığını söylediğini, bayanın da eşiyle görüşüp anlaşabilirlerse bakabileceğini söylediğini, daha sonra davacının bayandan su istediğini, bayan su getirmek için eve girdiğinde davacının da bayanın peşinde eve girdiğini, 10 saniye kadar sonra içeriden bağırtılar geldiğini, içeride ne olduğunu görmediğini, davacının da "yenge ben sana ne yaptım? Özür dilerim, sen yanlış anladın" diyerek arabaya bindiğini ve oradan uzaklaştıklarını beyan etmiştir. Davacının eylemi nedeniyle açılan ceza davası sonucunda tehdit suçundan beraatine, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan ise 3.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının ceza mahkemesince sabit görülerek konut dokunulmazlığını ihlal suçundan mahkumiyetine karar verilen eylemini 15/05/2006 günü saat 11:45 sularında görevi sırasında gerçekleştirdiği, davacının görev alanının sadece kullandığı çöp kamyonuyla sınırlı olmayıp geniş yorumlanması gerektiği de gözönüne alındığında, davacının eylemini görev saatleri içinde ve işyerinde işlediği, suç teşkil eden bahse konu eylemin mağduru olan şahsın da çöp ve çevre temizliği vergisi ödemesi nedeniyle çöp toplama işinden yararlanan bir nevi müşteri konumunda kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Davacının da kabulünde olan bu davranışı toplanan deliler ışığında işçinin doğruluk ve dürüstlüğüyle bağdaşmayan bir davranış biçimidir ve işverene de iş sözleşmesini son derece açık olarak tazminatsız ve bildirimsiz olarak sonlandırma hakkı vermektedir. Mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19/03/2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Davacı iş akdinin işveren tarafından haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı talep etmiştir. Davacının konut dokunulmazlığını ihlal suçundan mahkumiyetine karar verilen eylemini bu suçun mağduru olan şahsın konutunda işlediği sabittir. İşyeri sayılan yer dışında işlenmiş bir suçun işverene haklı fesih hakkı vermeyeceği açıktır. Ayrıca işyeri dışında ve tamamen özel hayatı ilgilendiren bir konuda davacının suç işlemesi eylemini, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olarak değerlendirmekte mümkün değildir. Davalı işverenin haklı nedene dayanmaksızın iş akdini sonlandırdığı kanaatine varıldığından, mahkeme kararı yerinde görülmekle davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne muhalif kalınmıştır. 19/03/2014