4. Ceza Dairesi 2016/6150 E. , 2020/7850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanıklar... ve .... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, katılan ... vekilinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a-Katılan ..."ın beyanında sanığın psikolojik tedavi gördüğünü belirtmesi karşısında, TCK’nın 32. maddesi gereğince "akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiillerle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı konusunda yöntemince rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Mahkemece gerekçeli karar içeriğinde kabul edilen sözlerin hakaret suçunun unsurlarını oluşturmadığı gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması,
c- Sanığın suçları kabul etmemesi, tanıkların beyanlarında sanığın üzerine atılı suçları işlemediklerini belirtmeleri, tanık Birgül"ün mahkemedeki beyanında sanığın eylemlerinden söz etmemesi karşısında, tanık ..."ün aşamalardaki beyanları arasındaki çelişkinin giderilmeye çalışılması, suç tarihinde olay yerinde olduğu belirtilen ..."nın da tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak dinlenmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hükümler kurulması,
d-Sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmesine rağmen, tehdit suçunda TCK"nın 50. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlar ile seçimlik cezalar içeren hakaret suçunda adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
e-Sanığın, hakaret eylemini katılanların haksız fiili üzerine gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi karşısında, hakaret suçuna ilişkin daha lehe düzenlemeler içeren TCK"nın 129. maddesindeki özel tahrik hükmü yerine, aynı Kanunun genel tahrik kurumunu düzenleyen 29. maddesinin uygulanması,
f-Sanığın sabıkasında görülen ilamların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle “denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması karşısında, cezaları ertelenen sanık hakkında diğer koşullar değerlendirilmeden, " sanığın sabıkasında kasıtlı suç kaydının bulunduğu" şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
g- Kabule göre ise;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte CMK"nın 253/3 maddesinde engel bulunduğu gözetilerek , yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.