11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3330 Karar No: 2018/6327 Karar Tarihi: 09.07.2018
Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3330 Esas 2018/6327 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi, süren Gümrük Müşavirliği Ltd.Şti’nin yetkilisi olan sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla hüküm giydirildiği bir dava ile ilgili karar vermişti. Ancak Yargıtay'ın kararına göre delillerin takdir ve değerlendirme yetkisi üst dereceli ağır ceza mahkemesine aitti, bu nedenle diğer sanıklarla ilgili dosya akıbeti araştırılarak davaların birleştirilmesi gerekiyordu. Sanık müdafii tarafından temyiz edilen karar, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bozuldu. İlgili kanun maddesi, temyiz hakkına ilişkin sürelerin usulüne uygun bir şekilde kullanılması durumunda, temyiz incelemesi yapılması gerektiğini belirtmektedir. Sanık ise suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 339/1. (5237 sayılı TCK'nın 204/2) maddesine göre hüküm giydirilmiştir. Bu maddeler, memurun resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturmaktadır.
11. Ceza Dairesi 2018/3330 E. , 2018/6327 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği HÜKÜM : Mahkumiyet
Yokluğunda verilen ve 17.04.2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmün, sanık müdafii tarafından UYAP üzerinden 24.04.2014 E-imza tarihli dilekçeyle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 310. maddesinde belirlenen bir haftalık yasal süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki süre yönünden red isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Süren Gümrük Müşavirliği Ltd.Şti’nin yetkilisi olan sanığın, temyiz dışı sanıklar..., ... ..., ... ... (...) ve ... ... ile iştirak halinde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; Üsküdar 1. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 30.11.2012 tarih ve 2005/701 Esas-2012/1287 Karar sayılı ilamının, temyiz dışı sanıklar..., ... ..., ... ... (...) ve ... ... hakkında verilen beraat hükümleri yönünden katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 21. Ceza Dairesi‘nin 16.09.2015 tarih ve 2015/9262 Esas-2015/3092 Karar sayılı ilamı ile “... Gümrük Müşavirliği Ltd.Şti’nin ortağı ve gümrük müşaviri olan sanık ... ...’ın, diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek daha az vergi ödemek amacıyla gerçeğe aykırı belgelerle ithalat istemleri yaptıkları, bu doğrultuda hazırlanan resmi belge niteliğindeki serbest dolaşıma giriş beyannamelerine sanık ... ...’ın imza attığı ve beyannamelere dayanak belgelerin sahte olduklarının iddia olunması karşısında; 04.11.1999 gün ve 23866 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanıp 04.02.2000 tarihinden geçerli olan ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 4458 sayılı Gümrük Kanunu"nun geçici 6. madde 6. fıkra hükmüne göre "Gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları, görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı fiillerinin niteliğine göre Türk Ceza Kanunu"nun devlet memurlarına ait hükümleri uyarınca cezalandırılır" hükmü karşısında; gümrük müşaviri olan sanık ... ...’ın görevi gereği imzaladığı belgeler nedeniyle üzerine atılı suçun sübutu halinde suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nun 339/1. (5237 sayılı TCK"nun 204/2), maddesinde yaptırıma bağlanan memurun resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturacağı, memur olmayan diğer sanıkların da bu eyleme iştirak ettiklerinin kabulü gerekeceğinin anlaşılması karşısında; delilleri takdir ve değerlendirme yetkisinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması“ gerekçesiyle bozulduğu; UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, bozma kararı sonrası İstanbul Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 02.12.2015 tarih ve 2015/554 Esas-2015/564 Karar sayılı ilamı ile bu sanıklar yönünden görevsizlik kararı verilerek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği; gümrük müşaviri olup, diğer sanıklar ile iştirak halinde atılı suçları işlediği iddia olunan sanık ...‘in eylemleri hakkında da, görevi gereği düzenlediği belgeler nedeniyle üzerine atılı suçun sübutu halinde suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 339/1. (5237 sayılı TCK"nın 204/2), maddesinde yaptırıma bağlanan memurun resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirme yetkisinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu ve sanığa ilişkin yargılamanın, şeriği konumundaki diğer sanıklarla ilgili dosyayla bağlantılı olduğu da dikkate alınarak, diğer dosya akıbeti araştırılarak mümkünse davaların birleştirilmesine kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.