Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/11142
Karar No: 2018/217
Karar Tarihi: 09.01.2018

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/11142 Esas 2018/217 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir sanığın hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkum olduğu kararı incelerken, sanığın adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, suçun işlendiği saat diliminin yanlış tespit edildiği ve cezanın belirlenmesinde hukuki hatalar olduğu sonucuna vardı. Mahkeme, kararı bozdu ve ceza miktarını düzeltti. Sanık, koşullu salıverilinceye kadar siyasi haklarını ve alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini kullanamayacak. Kanun maddeleri: TCK 6/1-e, TCK 53/1-(a), (c), (d) ve (e), TCK 143, TCK 116/1 ve 116/4.
13. Ceza Dairesi         2016/11142 E.  ,  2018/217 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanığın yokluğunda verilen kararın, dosyada belirtilen adresine tebliğ edilerek, bu tebligat uyarınca karar kesinleştirilerek infaza verilmiş ise de;
    Sanık tarafından verilen 16.04.2014 tarihli eski hale getirme ve temyiz istemine ilişkin dilekçede; karar ve tebliğ tarihi itibariyle sanığın cezaevinde bulunduğunun belirtildiği, temyiz dilekçesi ve eski hale getirme talepli istemin birlikte verilmesi halinde, karar verme yetkisinin Yargıtay"a ait olduğu dikkate alınarak yapılan incelemede;
    Sanığın duruşmada verdiği adresin tebligat mazbatasına eksik yazıldığı, bu nedenle tebligatın evrak üzerindeki adresin yetersiz olması sebebiyle iadesinin ardından adresteki eksiklik giderilmeden aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun olmadığı gibi, UYAP kayıtlarında yapılan incelemede, sanığın tebliğ tarihinde cezaevinde olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eski hale getirme ve temyiz talebinin KABULÜNE karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile yapılan incelemede;
    Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması sırasında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Her ne kadar sanık soruşturma aşamasındaki ifadesinde olay saatinin gece 03:00-04:00 sıralarında olduğunu, yine kovuşturma aşamasındaki savunmasında da gece 01:00-02:00 sıraları olduğunu söylemiş ve mahkemece de eylem saatine ilişkin olarak sanığın kovuşturma aşamasındaki savunması esas alınarak karar verilmiş ise de; müştekinin olaydan hemen sonra alınan kolluk ifadesine göre olayın saat 05:00 sıralarında gerçekleştiğinin anlaşıldığı, HTS kaydına göre de çalınan cep telefonlarından müşteki adına kayıtlı olan cep telefonunun olay günü müşteki tarafından en son 04:41"de kullanıldığının sabit olduğu, suç tarihi olan 06.05.2011 günün güneşin yaz saati uygulaması da dikkate alınarak 05:39’da doğduğu 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesi gereğince gündüz vaktinin 04:39’da başladığının ve eylem saatinin de 04:41-05:00 olduğu, buna göre suçun gündüz sayılan zaman diliminde işlendiği anlaşılmasına karşın, hırsızlık suçu bakımından, TCK"nın 143. maddesince artırım yapılması, konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından ise aynı yasanın 116/1. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması yoluyla fazla ceza tayin edilmiş olması,
    2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 116/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 116/1. maddesi gereğince cezanın 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesine; yine 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 142/1-b maddesi gereğince sonuç cezanın 2 yıl hapis cezası olarak belirlenmesine; hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” de çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.01.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi