20. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5965 Karar No: 2020/2519 Karar Tarihi: 04.06.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/5965 Esas 2020/2519 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet verdi. Ancak, mahkeme kararı Kanun'un gerekliliklerine uymadığından, bozuldu. Kararın yanlış olduğu nedenlerden biri, Kanun'un değişikliği tasarısı hakkında yeterli değerlendirme yapılmamış olmasıdır. İkinci olarak, sanığın diğer davaları, tedavi tedbirleri ve denetimli serbestlik koşulları göz önüne alınmamıştır. Son olarak, denetimli serbestlik koşullarıyla ilgili belirsiz hükümler sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorluk yaratmıştır. Kanun'un ilgili maddesi 191. bendidir ve özellikle 4. fıkrası (a) maddesi ve 5. fıkrası önemlidir.
20. Ceza Dairesi 2019/5965 E. , 2020/2519 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma ve somutlaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması, 2-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunmasının değerlendirilmemesi, Kabule göre de; 3-28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığın çağrı kağıdını tebliğ alarak,Elazığ Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne başvurması üzerine, yükümlü bilgilendirme formunun müdürlükte elden tebliğ edildiği ve denetim süreci devam ederken 22/07/2014 tarihindeki hastane yatış randevusuna katılmaması üzerine, sanığa 21/08/2014 tarihli birinci uyarının tebliğ edildiği, ancak sanığın 10 gün içinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne başvurmayarak yükümlülüğünü ihlal etmesi üzerine evrak kapatılarak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceğinden sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.