19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/9083 Karar No: 2016/3401 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9083 Esas 2016/3401 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalıya kredi kartı tahsis edilerek kredi kullandırıldığı ancak borcun ödenmediği için icra takibine girişildiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve davacının itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ettiği davada, mahkeme davalının borç bulunmamasına rağmen borç yapılandırması yapıldığına dair beyanının samimi olduğunu ve davacının alacağının kaynağını açıklayamadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak, kredi kartı hamili olan davacı bankanın ticari kayıtları üzerinde inceleme yapılmadan salt davalı beyanına bağlı hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise İİK 67. madde olarak belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2015/9083 E. , 2016/3401 K. "İçtihat Metni"
ESAS NO : ... KARAR NO : ...
T.C. YARGITAY ...Hukuk Dairesi ESAS NO : ... KARAR NO : ... Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ : ... TARİHİ : 10/03/2015 NUMARASI : 2014/1085-2015/218 DAVACI : ... vek. Av.... DAVALI : ... Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili. müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesi gereği davalıya kredi kartı tahsis edilerek kredi kullandırıldığını, davalının kredi kartı kullanımından doğan borcunun, ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili. taraflar arasında kredi kartı tahsisi ve kullanımına ilişkin sözleşme yapıldığını, kredi kartına ilişkin borcun bitmesine rağmen davacının 3.000 TL gibi bir borç çıkardığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmamasına rağmen sonrasında bir sıkıntı yaşamamak için davacı banka ile telefon görüşmeleri neticesinde 3.000 TL"lik borç için yapılandırılmaya gidildiğini ve ayda 366 TL ödenerek bu borcun kapatılması konusunda mutabakata varılmasına rağmen davacının müvekkili ile oluşturulmuş ödeme planına riayet etmeyerek müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, taraflar arasında her ne kadar protokol yapılmış ise de, dosyada bulunan iki protokol fotokopisinde de davalının imzasının mevcut olmadığı, borç bulunmamasına rağmen sonrasında sıkıntı yaşamamak adına mutabakata varıldığına yönelik davalı savunmasının samimi görüldüğü, davacının alacağın kaynağını açıklayamadığı, İİK 67. maddesine göre davacının takibinde kötüniyetli ve haksız olduğu gerekçeleriyle davanın reddine, davalı lehine % 20 tazminat miktarı olan 588,40 TL"nin davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı kredi kartı hamili olup, kartın kayıp, çalıntı ya da iptaline ilişkin herhangi bir başvuru ya da işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yapılacak iş bankanın ticari kayıtları üzerinde inceleme yapılarak kartın davalı yanca yurt içi veya yurt dışında kullanımından doğan varsa harcamalar tespit edilip banka alacağının belirlenmesi gerekirken yasal dayanağı olmayan yorum ile ve salt davalı beyanına bağlı yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi davacı banka ile davalı arasında yapılan borç ödeme protokolününde irdelenmemiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı banka yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı bankanın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde iadesine 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.