![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2016/3996
Karar No: 2017/9117
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/3996 Esas 2017/9117 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, karşı davanın kabulü, nafaka ve tazminat miktarı yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminat, nafaka ile katılma yoluyla kadının boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-karşı davalı erkek, davalı-karşı davacı kadının temyiz dilekçesine cevapla katılma suretiyle hükmü temyiz etmiştir (HUMK m. 433/2). Katılma yolu ile temyiz, hükmü süresinde temyiz etmemiş olan tarafa, karşı tarafın temyiz dilekçesine cevapla temyiz itirazlarının sunulabilmesi için düzenlenmiş bir haktır. Ancak, katılma yolu ile temyiz isteği karşı tarafın asıl temyiz isteklerine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-karşı davalı erkek, kadının temyiz dilekçesinde bulunmayan karşı boşanma davası yönünden temyiz isteğinde bulunmuştur. Bu durumda, davacı-karşı davalı erkeğin katılma yoluyla kadının karşı boşanma davasına yönelik temyiz itirazları incelenemeyeceğinden, bu yöne ilişkin katılma yolu ile temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı kadına yüklenen eşinin ailesinin ziyaretine olumlu bakmadığı, eşinin yüzünü tırnakları ile çizdiği, vazo fırlattığı ve evden gitmesini istediğine ilişkin eylemlerinin, erkeğin daha önce açıp feragat ettiği davadan önce meydana geldiği, kusur olarak kabul edilemeyeceğinin, mevcut kusur durumuna göre davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım giieü. kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yünler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
c-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bıı yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b. ve 2/c bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, davacı-karşı davalı erkeğin kadının boşanma davasına ilişkin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıdaki yazılı harcın Adem"e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Kısmet"e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.09.2017 (Pzt.)