11. Hukuk Dairesi 2016/12467 E. , 2018/6009 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/04/2016 tarih ve 2015/1296-2016/355 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 02.10.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av... . dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların murisi ..."ın davacı şirkete olan 9.411.261,00 TL bakiye cari hesap borcunun tahsili amacıyla hakkında icra takibine geçildiğini, borçluya ödeme emri gönderildiğini, icra takibinden sonra borçlu ..."ın vefat ettiğini, mirasçıları olan davalılar tarafından icra dosyasına borca itiraz dilekçesi verildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürererek icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, ödeme emrinde borçlu gösterilen davalıların murisi ..."ın 22/04/2015 tarihinde vefat ettiğini, ödeme emrinin murisin vefatından 24 gün sonra yani 16/05/2016 tarihinde site görevlisi ..."a tebliğ edildiğini, müvekkillerinin bu takibi ve ödeme emrini haricen öğrendiklerini ve itiraz ettiklerini, davacı murisin cari hesaptan doğan borcu olduğunu iddia etse de muris ..."ın 27/06/2012 tarihinde davacı şirketteki hisselerini devrettiğini ve şirketle ortaklık ilişkisinin kalmadığını, cari hesap borcu olmadığını, davacı vekiline ve şirketin diğer vekillerine yetkili iki müdürün ortak imzası olmadan işlem yapılmaması hususunda talimat verilmesine rağmen ve diğer vekiller bu
talimata uymasına rağmen davacı vekilinin bu talimata uymadığını, davacı vekilinin kendisine talimat verilmeden dava, icra takibi ve başkaca bir işlem yapma yetkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine alacağın %20 si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı alacaklı tarafından 27/03/2015 tarihinde davalıların murisi ... aleyhine icra takibi başlatıldığı, adı geçenin 22/04/2015 tarihinde vefat ettiği, ... adına çıkarılan ödeme emrinin 16/05/2015 tarihinde ... isimli kişiye tebliğ edildiği, takip borçlusu ... adına ölüm tarihinden sonra yapılan tebligatın yok hükmünde sayılması gerektiği, borçlu mirasçılarının haricen bu yapılan ödeme emri tebliğinden haberdar olmak suretiyle icra dosyasına ödeme emri tebliğ edildikten sonra itiraz hakları saklı kalmak kaydı ile itirazda bulunduklarını bildirdikleri, itirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir takibin ve usulüne uygun yapılmış itirazın var olması gerektiği, henüz usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından İİK.nın 53.maddesi uyarınca davacı alacaklının takip borçlusunun mirasçıları ya da terekesi aleyhine takibe devam edip etmeyeceği hususunun açıklığa kavuşturulmadığı, bu istemin sonucuna göre 53. maddedeki sürelerin beklenmediği, dava tarihi itibariyle mirasçı davalılar aleyhine yapılmış veya mirasçılar aleyhine usulüne uygun devam ettirilmiş geçerli bir takip ve dolayısıyla itirazın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, davacı limited şirket tarafından hisselerinin devredildiği savunulan ortağı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup icra takibi davalıların murisi ... aleyhine açılmış, mirasçıların itirazı üzerine duran icra takibine itirazın iptali davası ise mirasçılar aleyhine açılarak sonuçlandırılmıştır.
Davacı şirketi temsilen vekili Av. ... tarafından şirket ortağı olan ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Tic. Ve San. A.Ş. aleyhine bakiye cari hesap borcunun tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali talebiyle açılan ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/935 Esas 2016/578 Karar sayılı dosyasında mahkemenin 10/06/2016 tarihli ilamıyla 07/11/2012 günlü ortaklar kurulu kararına göre davacı şirketin, biri A grubundan biri de B grubundan olmak üzere en az iki müdürle temsil edilebileceği, her iki gruptan en az bir yetkili imzasıyla şirket işlerini takip için vekalet verilebileceği, davacı şirket adına işbu itirazın iptali davasını açan vekilin azledildiği ve azlin kendisine bildirildiği, vekilin müvekkili adına dava açması için genel vekaletnamenin bulunması ve davayı takip konusunda, özel talimatın gerekli olduğu, davayı açan vekilin vekaletnamesi davalının davacı şirkete ortak olmasından evvel düzenlenmiş ise de davalı şirket temsilcilerinin davacı vekilinin vekillik görev ve sıfatına itirazları nedeniyle vekillik görev ve yetkisinin ortadan kalktığı, ayrıca davacı şirket ortağı ve A grubu hisse sahibi davalı şirket ortaklarının bu davanın açılmasına ve yürütülmesine onay vermediklerini bildirmeleri karşısında davacı şirketin diğer %50 hissedarlarının şirket adına tek başına temsil ve karar alma imkanı da olmadığına göre vekilin dava açılması konusunda davacı şirketten aldığı talimattan bahsedilemeyeceği, dolayısıyla davacı vekilinin vekillik görevinin ve yetkisinin bulunmadığı, davaya ilişkin HMK"nın 114/1-d ve f maddelerinde belirtilen dava şartı noksanlığının bulunduğu, davacı şirketin mevcut hisse durumuna göre dava şartı noksanlığının giderilemeyecek nitelikte olduğu gerekçesiyle; davanın HMK’nın 114/1-d,f ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verildiği, ilgili kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizce onandığı anlaşılmıştır. Adı geçen karar ile davacı vekilinin vekaletnamesi ve ibraz edilen evraklar nazara alındığında, eldeki dava yönünden de davacı şirketi temsilen icra takibi yapan ve dava açan Av. ...’nun vekillik görevinin ve yetkisinin bulunmadığı, davaya ilişkin HMK"nın 114/1-d ve f maddelerinde belirtilen dava şartı noksanlığının bulunduğu kabul edilerek davanın usulden reddi gerekmektedir. Bu itibarla sonucu itibari ile doğru olan davanın reddine dair kararın açıklanan bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 22,50 TL harcın temyiz eden davacılara iadesine, 04/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.