21. Hukuk Dairesi 2016/7991 E. , 2017/9448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVALILAR : 1-... Vek. Av. ...
2- ... - ... Vek.Av. ...
3- ... 4- ...
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ve ... ile ... - ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere, temyiz edenlerin sıfatları ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı ... vekili ve davalı ... – ... vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucu vefatı nedeniyle anne, baba ve kardeşinin maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılar ... ve ... hakkında davanın reddine, davalı ... ile...– ... yönünden ise maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen 6098 sayılı TBK"nun 61. maddesi uyarınca (818 sayılı B.K.’nun 50 ve 51. Maddesi) ve aynı Yasanın 163. (818 sayılı B.K.’nun 142.) maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı bir dava ile de talep edebilir. Ancak, aynı Yasanın 163. (BK 141) maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır.
Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 165.maddesi (818 sayılı BK"nun 144. maddesi) hükmüne göre, Kanun veya sözleşme ile aksi belirlenmedikçe, borçlulardan biri kendi davranışıyla diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz. 166. maddesi(818 sayılı BK"nun 145. maddesi) hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak, müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Yine, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 147. madde hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her biri ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağına ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceğine dair hükmüne havidir. Diğer bir deyişle müteselsil sorumlulardan birine yönelik feragati ile diğer müteselsil borçluların durumlarını ağırlaştıran alacaklı bunun sonuçlarına katlanır.
Somut olayda, ... sınırları içerisinde dava harici ...a ait kaçak yapının yıkım işinin ... tarafından yüklenici ... isimli firma sahibi ...’a verildiği, kazalı.... ile davacı Baba ....’nın yüklenici işçisi olarak olay tarihinde diğer işçilerle beraber çalışırlarken,....’un oğlu....tarafından işçilerin çalıştığı katın yanıcı madde dökülerek yakılmak suretiyle ateşe verildiği, gerçekleşen iş kazasında ...’nın ve iş kazasına sebep olan ...’un vefat ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece itibar olunan bilirkişi heyet raporunda . ...’nın kusursuz olduğu, Asıl İşveren Belediye’nin %40, Alt İşveren .... %40, Yangını çıkartan ...’un ise %20 kusurlu olduğu, davalı ... ve ...’nın ise aynı işte çalışan işçi statüsünde bulunmaları nedeniyle kusursuz bulundukları tespit edilmiştir. Hükme esas alınan hesap raporunda ...’un %20 oranındaki kusuru dışlanarak %80 oranındaki kusur üzerinden hesap yapıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; iş kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında müşterek müteselsil sorumluluk ilkesinin uygulanması gerektiği, davaya konu iş kazasının gerçekleşmesinde kazalının müterafik kusurunun bulunmadığı için tazminattan kusur indirimi yapılmaksızın %100 oranındaki kusur üzerinden hesap yapılması gerekirken; müteveffa...n %20 oranındaki kusuru davacılara yüklenmek suretiyle %80 oranındaki kusur üzerinden yapılan hesabın hükme esas alınması doğru olmayıp bozma sebebidir.
Mahkemece yapılacak iş, olayın gerçekleşmesinde davalı asıl ve alt işverenin %100 oranında kusurdan sorumlu olduklarını gözeterek yaptırılacak hesabı esas almak, oluşan usuli kazanılmış hakları gözeterek bir karar vermekten ibarettir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan
... ile.... yükletilmesine, 20/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.