11. Ceza Dairesi 2017/9347 E. , 2018/6313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında;
a) 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından: Mahkumiyet, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
b) 2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan: Mahkumiyet
Sanık ... hakkında;
a) 2006, 2007, 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından; Beraat
b) Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan; Beraat
A) Sanık ... hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan hükme yönelik sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12 maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itirazın Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nce reddine karar verilerek kararın kesinleştiği anlaşılmakla; dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
B) Sanık ... hakında 2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediği sabit olduğundan beraati gerektiği mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
C) Sanık ..."ın 2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm ile sanık ... hakkında 2007, 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ve defter ve belgeleri ibraz etmemek suçlarından
beraatine ilişkin hükümlere yönelik sanık ... müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanık ..."ın savunmasında, ‘‘... ... isimli kişiye işlerini yürütmesi için vekalet verdiklerini, bütün işleri bu kişinin yürüttüğünü, yapılan işlemlerden haberinin olmadığını, sahte fatura kullanılıp kullanılmadığını bilmediğini’’ beyan etmesi; sanık ..."ün de savunmasında, ‘‘Arkadaşı olan ... ... kendisine, bir şirket bulunduğunu, şirketi üzerine almasını istediğini, kendisinin de maddi durumu iyi olmadığı için kabul ettiğini, Bursa"da tanımadığı kişilerin yanına geldiklerini, evrakları imzalattıklarını, notere gittiklerini, kendisinden vekalet aldıklarını, sahte fatura kullanmadığını, ..."ı da tanımadığını, vergi dairesinden evrak gelince şirket kurulduğunu anladığını’’ söylemesi, nedeniyle, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;
1- 20.11.2007 tarihinde ..."ın hisselerini noterden sanık ..."e devrettiğinin ve şirket ortaklar kurulu kararı ile 15.11.2007 tarihinden itibaren 5 yıllığa şirket yetkilisi tayin edildiğinin anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sahte fatura düzenleme eylemine sanıkların iştirak edip etmediklerinin tespiti bakımından, sanıklar tarafından şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, şirkete ait bir belge düzenlenip düzenlenmediği, sanıkların müdür veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadıklarının araştırılması, sanıkların beyanlarında geçen ... ... ile ... ... isimli şahısların araştırılarak bulunmaları halinde tanık sıfatıyla beyanlarının alınması, beyannamelerde ve faturalarda bulunan yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı hususunda ve 15.11.2007 tarihli ortaklar kurulu kararındaki imzanın da sanık ..."ün eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ,
2- Sahte fatura kullanma suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması karşısında; suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanığın 2007 ve 2008 takvim yıllarında kullandığı iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
3- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a) Suçlara konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c) Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
d) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
4- Kabule göre;
a) Her takvim yılı içinde kullanılan faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık ... hakkında TCK"nın 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanık ...’ın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 05.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.