5015 sayılı Yasaya aykırılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/10649 Esas 2020/3244 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10649
Karar No: 2020/3244
Karar Tarihi: 03.03.2020

5015 sayılı Yasaya aykırılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/10649 Esas 2020/3244 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, Gümrük İdaresi'nin doğrudan zarar görmediği ve dolayısıyla davaya katılma ve hükmü temyize yetkisinin bulunmadığı belirtilerek, Hazine vekilinin vaki temyiz talebi reddedilmiştir. Suçtan zarar gören EPDK'nın yokluğunda verilen kararın temyiz hakkı olduğu kabul edilmiş ve anılan kurumun vekili temyiz isteminde bulunmuştur. Ancak, arama kararının usulüne uygun olmadığı ve dolayısıyla hukuka aykırı arama sonucu ele geçirilen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu belirtilerek, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, suçtan zarar gören EPDK vekilinin itirazlarının reddedilerek, hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise, Anayasa'nın 38/2, 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. maddeleri ve fıkraları kararda yer almıştır.
7. Ceza Dairesi         2019/10649 E.  ,  2020/3244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5015 sayılı Yasaya aykırılık
    HÜKÜM : Beraat, iade

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I) Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    II) 5271 sayılı CMK"nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören EPDK"nun yokluğunda verilen kararı temyiz hakkı olduğu kabul edilerek anılan kurum vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    5271 sayılı CMK’nun 116. ve 119. maddelerinde arama kararının hangi hallerde ve ne şekilde alınacağı kanun koyucu tarafından açıkça düzenlenmiş olup, mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında, hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, Anayasa’nın 38/2, 5271 sayılı CMK’nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre, hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle verilen beraat kararı, sonucu itibarıyla doğru kabul edilerek;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, suçtan zarar gören EPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.