1. Ceza Dairesi 2017/5 E. , 2017/657 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : CMK.nun 223/2-e maddeleri uyarınca beraat
Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında maktule ..."in öldürülmesi olayı ile ilgili olarak yapılan yargılama sonunda; sanıkların beraatlerine dair Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 11.03.2013 gün ve 2010/143 esas, 2013/79 karar sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24.03.2015 gün ve 2014/2647 esas, 2015/1750 karar sayılı ilamı ile “tüm dosya kapsamına göre; sanıklar ..., ... ve..."in maktule ..."in öz kardeşleri, sanık ..."ın ise babası olduğu, 1999-2000 yılları içerisinde maktulenin ailesi ile birlikte ...İlçesinde yaşadığı, okuduğu Kız Meslek Lisesinin karşısında yer alan Çok Programlı Lisenin Müdürü tanık ... ile duygusal ve cinsel bir ilişki yaşadığı yönünde söylentiler çıktığı, bu ilişkinin aile fertleri tarafından duyulması ve ilçede yayılması üzerine ..."da yaşayan sanıklar ... ve ..."i de çağırarak aile bireylerini toplayan ..."ın, bu durum nedeniyle artık ilçede yaşayamayacağını..."a taşınmak istediğini beyan ettiği, bir kaç ay sonra da ailece ..."a taşındıkları, maktulenin kendi isteğiyle babasının bulduğu bir anaokulunda öğretmen olarak çalışmaya başladığı, ancak aradan bir kaç ay geçtikten sonra maktulenin bir kaç gün eve gelmediği, yine ..."la ilişki kurduğu yönünde duyumlar alındığı, ailesinin
araştırma ve takibi sonucu bulunan ..."in bir süre amcasının yanında kaldıktan sonra tekrar evine geldiği, bu hususlara bağlı olarak ..."i görmek istemeyen ..."ın oğulları olan sanıklara, kız kardeşlerini öldürmelerini, cesedini de memleketi olan...İlçesi ... Köyünde yaptıracağı evin temeline gömeceğini söyleyerek..."dan ayrıldığı, ...’ın azmettirmesi üzerine ..."ın sırf bu iş için kullanmak amacıyla araç temin ettiği ve babalarının gitmesinden bir süre sonra atölyede toplanarak alkol aldıkları, ..."i nasıl öldüreceklerini planladıkları ve kabloyla boğmaya karar verdikleri, yanlarına aldıkları kazma-küreği arabanın bagajına koyarak hep birlikte ...Mahallesinde bulunan eve geldikleri, anneleri ...’nin kapıyı açmasının ardından ... ve maktule ile aynı odada yatmakta olan kız kardeşleri ..."yi oradan uzaklaştırdıkları, çekyat üzerinde uyumakta olan ..."e yaklaştıkları,..."ın omuzuna bastırdığı, ..."in ellerini tuttuğu,..."in ise yanlarında getirdikleri kabloyu boğazına dolamak suretiyle onu öldürdükleri, bir iki saat bekledikten sonra battaniyeye sararak arabanın bagajına koydukları cesetle yola çıktıkları, havanın yağışlı ve sisli, kendilerinin de alkollü olmaları nedeniyle daha sonra hatırlayamadıkları meskun mahalden uzak, boş bir araziye kazdıkları çukurun içerisine gömerek üzerini kapattıkları ve oradan uzaklaştıkları, bir kaç gün sonra ..."ı arayan ..."ın "işi hallettiklerini" bildirmesi üzerine hep birlikte köye gittikleri ve sonrasında ..."in yokluğunu fark eden akrabalarına okul müdürü ile kaçtığını, artık böyle bir kızları olmadığını ve onu aramayacaklarını söyledikleri,
Maktulenin cesedinin gömüldüğü yerin aradan yıllar geçmesi ve olay sırasında aldıkları alkolün, gece vakti havanın sisli ve yağışlı olmasının da etkisiyle sanıklar tarafından net olarak hatırlanamadığı, bu nedenle tam olarak nereye gömüldüğü tesbit edilemeyen maktulenin cesedine ulaşılamadığı,
Sanıkların yargılama aşamasında yaptıkları savunmalarında, ilk ifadelerinden dönerek suçlamayı kabul etmedikleri, ancak soruşturma aşamasında verdikleri ve sorgu hakimine tekrarladıkları anlatımlarının birbirleriyle uyumlu olduğu ve eylemin gerçekleştirilme şekline dair tüm ayrıntıları içerdiği, olay sonrasında maktulenin yaşadığına dair hiçbir emare bulunmadığı, sanık ..."ın ikrarı üzerine olay nedeniyle vicdan azabı duyan ... ve..."in de benzer anlatımlarda bulunduğu, Mahkemece psikolojik rahatsızlığı nedeniyle beyanlarına itibar edilemediği belirtilen ..."ın, bu kabulün aksine beyanlarına itibar edilmemesini gerektirir tıbbi bir sebep bulunmadığı husususun Adli Tıp Kurumu Raporundan anlaşıldığı, kaldı ki ..."ın anlatımı ve tedavi evraklarının içeriğinden, bu olaylardan sonra psikolojik tedavi görmeye başladığının da saptandığı nazara alındığında;
Küçükçekmece 3. Sulh Ceza Mahkemesi önünde verilen 15.11.2009 tarihli ifadelerin içeriği, ..."ın 11.03.2013 tarihli oturumdaki beyanları, 2000 yılından bu yana maktuleyi gören olmaması, cesedin bulunması ve Adli Tıp uzmanlan tarafından otopsi yapılmasının mutlak şekilde zorunlu olmaması, maktuleyle ilgili ailesinin uzun yıllar içinde resmi makamlara hiç başvurusunun bulunmaması, anne ..."in 18.06.2010 tarihli oturumda mahkeme huzurunda kolluk ifadesini kabul etmesi,... (...) ..."ün 12.11.2009 tarihli anlatımı, olayın oluş biçimi karşısında sanıkların suçlarının sübuta erdiği ve 5237 sayılı TCK’nun 7/2 maddesi delaletiyle sanık ... hakkında 765 sayılı TCK"nun 64/2, 450/1-4, 31, 33, 5237 sayılı TCK"nun 38/1, 82/l-a,d,e,k, 53 maddelerinin, sanıklar ...,... ve ... haklarında ise 765 sayılı TCK"nun 64/1, 450/4, 31, 33, 5237 sayılı TCK"nun 37/1, 82/l-a,d,e,k, 53 maddeleri karşılaştırılarak lehe yasanın belirlenmesi ve sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nun 38/3 maddesinin tartışılması suretiyle ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraatlerine hükmedilmesi, yasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle hükümlerin bozulmasına karar verildiği,
Dairemizin bozma kararına karşı yerel mahkemenin 16.09.2015 gün ve 2015/191 esas, 2015/242 karar sayılı kararı ile “....maktulenin cesedinin bulunmaması nedeniyle sanıkların öldürme eylemini gerçekleştirdiklerine dair savunmalarının aksine kesin ve inandırıcı hiçbir delil edilemediğinden, kasten öldürme suçundan sanıkların hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılabilmeleri için maddi delil olan cesedin ortada olması ve üzerinde adli tıp uzmanları tarafından ölü muayenesi ve otopsi işleminin yapılması ve ölüm sebebini ve şeklini bildiren otopsi raporunun düzenlenmesinin zorunlu olduğu” gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verdiği, direnme kararının Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesi ile Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildiği;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.12.2016 gün, 2016/11 esas, 2016/1211 sayılı gönderme kararı ile 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 307. maddesinde yapılan değişiklik ve 38. maddesiyle, 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca yerel mahkemece verilen direnme kararı nedeniyle bir karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 307. maddesinin, 6763 sayılı Kanunun 36. maddesi ile değişik 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;
Dairemizce verilen bozma kararı usul ve yasaya uygun olup, yerel mahkemece verilen direnme kararı yerinde görülmediğinden, dosyanın direnme kararı konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.