MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında sanığın gözaltında kaldığı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin gösterilmemesi mahallinde ikmali mümkün yazım eksikliği kabul edilmiş ve hükümden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 29.05.2018 tarihinde üye ..."in karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Sanığın beş yaşındaki mağdureye basit cinsel istismar suçunu işlediğine dair olayı gördüğünü iddia eden tanık beyanları dışında delil bulunmamaktadır. Mağdur kendisine sanığın herhangi bir şey yapmadığını beyan etmektedir. Yaşı nedeniyle mağdurun beyanının alınmasında zorluk yaşanmış, mağdur beyanı alınamamış alınan beyanlarında ise sanığın kendisine karşı herhangi bir eyleminin bulunmadığını beyan etmiştir. Tanık beyanı ise çelişkilidir. İlk beyanında sanığı mağdureyi öperken gördüğünü söylemiş, ikinci beyanında öpmeye çalıştı demiş, son beyanında ise öptüğünü görmedim demiştir. Tanığın kendisi ne gördüğü hakkında şüphededir. Şüphe üzerine sanığı sorgulamış ve işlem başlatmıştır. Mağdurenin anne ve babasının herhangi bir şikayetleri yoktur ve mağdurenin kendilerine eylemden bahsettiğini söylememişlerdir. Yani mağdure anne ve babasına da eylem konusunda herhangi bir şey söylememiştir. Hal böyleyken ne gördüğünü bilmeyen tek tanığın şüphe belirten beyanlarını yeterli delil saymak mümkün değildir. Suçun sübutu konusunda yoğun şüphe vardır, sanığın eyleminin cinsel amaçla yapıldığını ortaya koyan yeterli delil yoktur. Bu nedenle sanığın beraatine karar vermek gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.