Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8602
Karar No: 2016/564
Karar Tarihi: 13.01.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/8602 Esas 2016/564 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/8602 E.  ,  2016/564 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı - karşı davalı ihbar tazminatının ödetilmesine, davalı-karşı davacı ise kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı Karşı Davalı İsteminin Özeti:
    Davacı karşı davalı (işveren) vekili, davalı karşı davacının (işçinin) asgari ücretle müvekkili firmanın yanında 28.04.2004 tarihinden 19.11.2012 tarihine kadar çalıştığını, 12.11.2012 tarihinde kendi el yazısı ile yazdığı istifa dilekçesini verdiğini yapılan görüşme sonucunda 8 haftalık ihbar süresi bedelini ya ödemesi ya da çalışması gerektiğinin hatırlatıldığını, çalışacağını bildiren davalı karşı davacının 19.11.2012 tarihinde işyerinden ayrılarak bir daha gelmediğini, aynı tarihte Bakırköy 23. Noterliği kanalıyla iş akdini feshettiğine dair ihtarname keşide ettiğini, ihtarnamenin müvekkiline 21.11.2012 tarihinde tebliğ olduğunu, davacının asgari ücretle çalıştığını, 02.01.2012 tarihinde imzaladığı taahhütname ile, fazla mesai ücreti, ücret, izin ücreti ve başkaca sosyal hakları kalmadığına dair ibraname verdiğini, davacının tüm maaş bordrolarının imzalı olup fazla mesai ücreti tahakkuku içerdiği, ayrıca 12 günlük ücret, fazla mesai ve yıllık izin ücretinin hesabına yatırıldığını beyan ederek ihbar tazminatının davalı karşı davacıdan tahsilini talep etmiştir.
    B) Davalı Karşı Davacı Cevabının Özeti:
    Davalı karşı davacı işçi, müvekkilinin 24.04.2004 tarihinden 19.11.2012 tarihine kadar imalat müdür yardımcısı olarak çalıştığını, en son ücretinin 1.900 TL olduğunu, müvekkilinin hafta içi 08.30-19.00 arası cumartesi günleri 08.30-17.00 arasında çalıştığını, yoğun dönemlerde Pazar günleri de çalıştığını, müvekkilinin günlük çalışma süresini aşar nitelikte bazı günler eve gitmeyecek şekilde fazla mesai yaptığını, yıllık izinlerinin birer haftasını kullandığını, genel tatillerde çalıştığını, müvekkilinin 10.12.2009 tarihinde doğum yaptığını, işyerinden gelen baskılar sebebiyle 41. gün doğum izninden dönüp çalışmaya başladığını, müvekkilinin süt izni de kullanmadığını, bu bahsedilen sebeplerle müvekkilinin 12.11.2012 tarihinde yazılı istifasını verdiğini ancak resmi yolla istifasının istenmesi üzerine Bakırköy 23. Noterliğinin 19.11.2012 tarih ve 23000 yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini beyan ederek davacı karşı davalının davasının reddini ve karşı dava olarak kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve resmi bayram tatili ücreti alacağı, doğum izini alacağı ve ücret alacağının davacı karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının istifa ederek işten ayrıldığı, ancak ödenmeyen işçilik alacakları olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı karşı davacı işçinin istifa ederek mi ayrıldığı yoksa iş sözleşmesinin haklı nedenle kendisi tarafından mı sonlandırdığı noktasındadır.
    Davacı karşı davalı işveren, davalı-karşı davacının 12.11.2012 tarihinde istifa dilekçesi verdiğini, ancak ihbar tazminatı ödeyeceği veya ihbar süresi sonuna kadar çalışacağı hatırlatıldığında davacının ihbar süresince çalışacağını bildirdiğini, ancak davacının 19.11.2012 tarihinde işyerine gelmediğini, bu şekilde istifa ettiğini belirterek 12.11.2012 tarihli davalı-karşı davacı dilekçesi sunmuştur. Ancak davalı-karşı davacının ihbar süresince çalışacağına dair beyanını içeren somut bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle iş ilişkisi devam ederken verilen dilekçeye itibar edilemeyecektir. Bir an için davacı işçinin önel verdiği kabul edilse dahi, iş ilişkisi devam ettiğinden, önel içinde taraflar için haklı fesih nedenleri gerçekleştiğinde, taraflar bu haklı nedenle fesih hakkını kullanabileceklerdir.
    Mahkemece de kabul edilen ücrete göre davalı karşı davacı işçinin ücretinin kuruma düşük bildirildiğinin açık olduğu, bunun işçiye 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II.e maddesi uyarınca haklı fesih hakkı verdiği, davalı karşı davacı işçinin 19.11.2012 tarihinden noterden gönderdiği fesih bildiriminde iş sözleşmesini bu nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinden, davacı-karşı davalı işverenin ihbar tazminatının reddine, davalı karşı davacı işçinin kıdem tazminatı talebinin kabulü karar verilmesi gerekir. Mahkemece yazılı gerekçe ile aksi yönde hüküm kurulması hatalıdır.
    3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ayda bir defa hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmışsa da, davacı ve davalı tanık anlatımları bir arada değerlendirildiğinde davacının kış ve yaz sezon dönemi öncesi iki hafta tatili olmak üzere yılda 4 hafta tatilinde çalıştığı anlaşıldığından, davacının ayda bir hafta tatilinde çalıştığı kabul ederek hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilmesi isabetsizdir.
    4-Mahkemece hükmün gerekçesinde hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından 1/3 oranında indirim yapıldığı kabul edilmesine rağmen hüküm kısmında hükmedilen miktarlar bakımından hakkın özünü etkileyecek şekilde 1/3’ün çok üzerinde (2/3 oranında) indirim yapılmış olması bozma nedenidir.
    5- Diğer taraftan karşı dava açısından ret edilen miktarlar yönünden davacı karşı davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken buna karar verilmeyip, iki kere davalı karşı davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi