11. Ceza Dairesi 2017/3104 E. , 2021/2424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Sanık hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talepleri ile 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
I- 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan ve Anadolu Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen 05.12.2012 tarihli vergi suçu mütalaası ve eklerinin 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçuna ilişkin olmasına karşın, Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02.01.2013 tarihli, 2013/26 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında "2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarından dava açıldığı 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçuna yönelik herhangi bir vergi incelemesi ve vergi suçu mütalaası bulunmadığı gözetilerek, dava şartı yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken beraat hükmü verilmesi yasaya aykırı,
II- Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul edildiği kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu iş yerini 5-6 ay çalıştırdıktan sonra devam ettiremediği için kapattığını ve inşaatta çalışmaya başladığını, suça konu faturaları düzenlemediğini, kendi mükellefiyeti adına başkaları tarafından fatura bastırılıp piyasaya sürülmüş olabileceğini savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Sanık tarafından düzenlendiği iddia olunan kanaat oluşturacak sayıdaki fatura asıllarının, kullanan şirketlerden ve vergi dairesinden de sorulmak suretiyle temin edilerek dosyaya getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde;
2- Sanığın temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması yasaya aykırı,
4- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 10.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.