4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2143 Karar No: 2017/7155 Karar Tarihi: 13.11.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/2143 Esas 2017/7155 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/2143 E. , 2017/7155 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı... İşletmesi Genel Müdürlüğü aleyhine 25/12/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne dair verilen 23/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, olay tarihinde davalı işletmeye ait trenin çarpması neticesinde oğlunun öldüğünü, kazada davalının tam kusurlu olduğunu beyanla, oğlunun ölmesi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararının tazminini istemiştir.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi kurulu tarafından, kusura yönelik tanzim edilen rapora göre; aktüerya bilirkişisince hazırlanan hesap raporu esas alınarak maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı, davalının tren yolu yapımı sırasında gerekli güvenlik önlemini almaması ve makinistin kusurlu eylemi nedeniyle işleten sıfatıyla sorumlu olduğunu belirtmiştir. Davacının ileri sürdüğü olgular, davalının kamu hizmeti kapsamındaki görevi ile ilgilidir. İdare"nin işlemi ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası"nın 2/1 -b maddesi gereğince İdare"ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden dikkate alınır. Yerel mahkemece davalı yönünden yargı yolu bakımından dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.