Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Takip konusu bonodaki keşideci imzasının borçlunun eli ürünü olup olmadığı bilirkişice belirlenemediğinden bu bonoyu takibe koyan alacaklının kötü niyeti ve ağır kusurundan bahsedilemez. Bu nedenle mahkemece alacaklının icra inkar tazminatına ve para cezasına mahkum edilmesi doğru olmadığı gibi,
Borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde 4949 sayılı Kanunla değişik İİK"nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece takibin "durması" yerine "iptaline" karar verilmesi de isabetsiz olup, kararın bu nedenlerle bozulması gerekir ise de; yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. 
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mersin 2. İcra Mahkemesinin 8.12.2006 tarih 2006/180-741 sayılı kararının hüküm bölümünün 1 nolu bendinde yazılı "takibin iptaline" sözcüklerinin karar metninden çıkarılarak, yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına ve 3 nolu bentte yer alan inkar tazminatı ve para cezasına yönelik cümlelerin karar metninden çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle  İİK.366 ve HUMK"nun 438.maddeleri gereğince ONANMASINA, mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yerolmadığına 05/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.