13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15132 Karar No: 2017/5032 Karar Tarihi: 26.04.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/15132 Esas 2017/5032 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile davacı arasında yapılan sözleşmede, davacının davalıya tellallık hizmeti vermesi karşılığında her iki tarafın komisyonunu kapsayan bedelin tahsil edilmesinin kararlaştırıldığı belirtiliyor. Davacı, davalının haksız şekilde taşınmazı almaktan vazgeçtiğini ileri sürerek başlattığı takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece yeterli kredi olmaması nedeniyle vazgeçmenin haklı nedene dayandığına karar verilmiş olsa da, davacının kredi kullanmaktan vazgeçmediği ve tüm bankalar tarafından reddedilmiş bir kredi başvurusu olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkemece sözleşme hükümleri değerlendirilerek sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, davanın yanılgılı gerekçe ile reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalıdır. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1 maddesi.
13. Hukuk Dairesi 2015/15132 E. , 2017/5032 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... komisyoncusu olduğunu, davalı ile aralarında tellaık hizmeti ve komisyon alacağına ilişkin hüküm ihtiva eden sözleşme bulunduğunu, hizmet vermesine karşın davalının taşınmazı almaktan vazgeçerek hak ettiği ücreti ödemekten kaçındığını ileri sürerek yaptığı takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir. Dava, verilen tellallık hizmeti nedeni ile sözleşme kapsamında hak edilen ücretin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalının haksız şekilde taşınmazı almaktan vazgeçtiğini ileri sürerek sözleşmenin 6. maddesinde düzenlenen “Satıştan vazgeçen alıcı veya satıcının kendilerine bu anlaşmayı sağlayan Karya ...’a iki tarafın komisyonunu ödemeyi kabul ve taahhüt eder” hükmüne dayanarak her iki taraf komisyon ücretini kapsayan bedelin tahsili için başlattığı takibe itirazın iptalini istemiştir. Davalı ise, anılı sözleşmenin 7. maddesinin sonuna NOT başlığı altında düzenlenmiş bulunan “Banka kredisinin çıkmaması halinde alıcıdan satışa mahsuben alınan kaporanın iadesi .... gün içerisinde yapılacaktır” hükmü kapsamında kredinin çıkmadığını bu nedenle haklı bir nedenle taşınmazı almaktan vazgeçtiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece yeterli kredi çıkmaması nedeni ile vazgeçmenin haklı nedene dayandığı, not olarak düzenlenen kısmın kredinin çıkmaması halinde söleşmenin kurulamayacağı şeklinde yorumlanması gerektiği kanaati le davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, kredi talebinde bulunulan bankanın cevabında kredinin yalnızca yeterli miktarda çıkmadığı için davalının kredi kullanmaktan vazgeçtiği bildirilmiş olup bu noktada davacının kendi isteği ile kredi kullanmaktan vazgeçtiği, tüm bankalar tarafından reddedilmiş bir kredi başvurusu olmadığı, bu halde davalının yalnıca bir banka tarafından yeterli kredinin verilmemesi sebebine dayanarak sözleşme gereği hak edilen ücreti vermekten imtina edemeyeceğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca mahkemece, vazgeçmenin haklı nedene dayanmadığı dikkate alınarak sözleşme hükümleri değerlendirilmek sureti ile sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.