1. Ceza Dairesi 2016/343 E. , 2017/648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanıklar hakkında;
TCK.nun 81/1, 62/1, 53/1-2-3, 63, 54. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası(ayrı ayrı)
TCK.nun 109/2, 109/3-b-f, 62, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ..."ın maktul ..."a yönelik iştirak halinde kasten adam öldürme ve iştirak halinde kişi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin bir nedene dayanmayan, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede sanığın iştirakinin olmadığına, eksik soruşturma yapıldığına, tahrik bulunduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3 maddelerinin tatbikine" şeklinde, değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, ve kısmen re"sen de temyize tabii hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, ceza miktarına ve tutuklulukta geçen süreye göre sanık ... müdafiinin tahliye isteminin reddine, 02/03/2017 gününde Üye ..."nın ve Üye ..."ın sanıklar hakkında TCK"nun 29. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki kısmen karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sanıklar ... ve ... haklarında, kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yerel Mahkemece 14/01/2014 tarihinde kurulan hükümlerin Dairemizin 2015/966 esas ve 2015/3550 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bozma ilamına uyan yerel Mahkemece, sanıkların kasten öldürme suçundan TCK’nun 81/1, 62 maddeleri gereğince 25’er yıl, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK’nun 109/2, 109/3b-f, 62. maddeleri uygulanarak 5’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiş olup, bu hükümlerin sanık müdafileri tarafından temyizleri üzerine Dairemizin sayın çoğunluğu hükümlerin onanmasına karar vermiştir.
Dairemizin sayın çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık sanıklar lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediği noktasındadır.
Daha önce hakkında verilen hüküm kesinleşen sanık... ile... evli olup, ...., sanık ...’ın kızı ve sanık ...’ünde kardeşidir. Olay günü sanık ... sabah saat 05:00 sıralarında balıktan döndüğünde karısını maktul ile yatakta yakalamış ve maktulü sopa ile döverek etkisiz hale getirdikten sonra sanık ... ve sanık ...’ü çağırmıştır. Yerel Mahkemece ve Dairemizce daha sonra gelişen olaylarda sanıkların maktulü birlikte öldürdükleri ve hürriyetinden yoksun kıldıkları kabul edilmiştir.
Maktulün, sanık ...’ın kızı, sanık ...’ünde kardeşiyle rızaya dayalı bir cinsel ilişkide bulunmasının sanıklar lehine haksız tahrik oluşturacağı düşüncesindeyiz. Şöyle ki; TCK’nun 29. maddesinde “haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin altında suç işleyen kişiye” denilmek suretiyle hangi durumlarda tahrik uygulanabileceğinin çerçevesi çizilmiştir. Yaşadığımız topluma baktığımızda bu tür
durumların ciddi bir biçimde kınandığını ve kadının ailesinin üzerinde tahribat yaptığını görmekteyiz. Evli bir kadının rızaya dayalı bile olsa evlilik dışı bir ilişki yaşaması ailesi için olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Sanık ...’a senin kızını s.k ederim, sanık ...’e senin kız kardeşini s.k ederim şeklinde küfredilmesi halinde dahi uygulanan haksız tahrik hükümlerinin evlilik dışı bir ilişki yaşanması halinde de aynı kişilere uygulanması gerektiği düşüncesindeyiz. Maktulün eyleminin sanıklar yönünden haksız bir fiil niteliğinde olduğu düşüncesiyle, Dairemizin sayın çoğunluğunun tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına dair görüşüne katılmadığımız için karara bu yönüyle muhalifiz.
02/03/2017 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."in yokluğunda 09/03/2017 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.