20. Hukuk Dairesi 2016/13126 E. , 2018/7227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 19.11.2013 havale tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin maliki olduğu Atakum, Alanlı Mah. 2010 parselin orman sayılan yer olduğu gerekçesiyle tapu kaydının 2013 yılında kesinleşen mahkeme kararıyla iptal edildiğinden bahisle fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla 1.000,00.-TL maddî tazminatın taşınmazın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Daha sonra 11.07.2014 tarihli harçsız ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini artırarak toplamda 73.500,00.-TL tazminat isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve 73.500,00.-TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği 10.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 22.02.2016 tarih ve .... sayılı kararı ile “Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın kısmen veya tamamen olduğuna bakılmaksızın taraflar aynı davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Ancak ıslah işlemi harca tabi bir işlem olup ıslah edilen husus değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” hükmü yer almaktadır. Bu kanunî düzenleme gereğince ıslah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilâm harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2013 gün ve...- ... K. sayılı kararında da bu görüş benimsenmiştir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 1.000.-TL olarak açıkladığı tazminat talebini, 11.07.2014 tarihli dilekçe ile 73.500,00.-TL’ye arttırmış ise de ıslah harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, ıslah harcını tamamlamak üzere davacıya süre ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken harcı yatırılmayan ıslah beyanına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş, davacı vekilince de 25.05.2016 tarihinde ıslah harcı yatırılmış ve yargılama sonucunda davanın kabulü ile 73.500,00.-TL’nin 10/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle, tapu iptal kararının kesinleştiği tarih esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK"nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 08/11/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.