11. Hukuk Dairesi 2016/12966 E. , 2018/5993 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : .FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... (Kapatılan) .Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/01/2015 gün ve 2013/176-2015/4 sayılı kararı bozan Daire’nin 05/05/2016 gün ve 2015/10886-2016/5124 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin iki adet özgün sabun kabı tasarımı yaptığını ve bu tasarımlar ile ilgili 24/11/1995 tarih ve 049 numaralı tasarım tescil belgesi aldığını, müvekkili tasarımının çeşitli firmalarca üretiminin yapıldığının tespit edildiğini, şirketlere gönderilen ihtarnameler sonucunda davalının, müvekkiline ait tasarım hakkını satın almak istediğini, ancak para ödemek yerine iş vereceğini bildiren bir sözleşmeyi müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin yıllık 14.400.000 adetlik iş anlaşmasına girdiği düşüncesi ile sözleşmeyi imzaladığını ve 50.000 USD"lik tasarım hakkını sembolik olarak 100,00 TL alarak, bütün hukuk ve yükümlülükleri ile birlikte devrettiğini, müvekkilinin sözleşmenin yerine getirileceği inancı ile üretim tesislerini büyük ölçüde büyüterek yeni yatırımlara giriştiğini, davalının ise iki yılda toplam 28.800.000 adetin üstünde sabun ürettirmeyi taahhüt etmiş olmasına rağmen, müvekkilinden sadece 6.694.339 adet sabun kabının üretimini talep ettiğini, ayrıca müvekkili ile sözleşme yaptığı tarihin hemen ertesi günü, 10.160.661 adet sabun kabını, başka firmalara fason olarak ürettirdiğinin de müvekkili tarafından öğrenildiğini ve davalının bu eyleminin, gerek fason üretim sözleşmesinin gerekse endüstriyel tasarım devir sözleşmesinin ihlali ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 10.000,00 TL müvekkili yoksun kaldığı kârının ve fiili kaybının, sözleşme tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada ise, bilirkişi raporuyla
belirlenen bedel ile asıl davada hükmedilen bedel arasındaki farktan ve sözleşmenin yenilendiği nazara alınarak asıl dava tarihine kadar hesaplanacak yoksun kalınan kârdan davalının sorumlu olduğu belirtilerek, 25.000 TL kâr kaybı alacağı ile 5.000 TL manevi tazminatın sözleşme tarihi 30.01.1998 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemiş, ıslah dilekçesiyle mahrum kalınan kar talebini 207.838,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre, asıl dava yönünden ilk hükümde kesinleşen ve karar altına alınan 10.000,00 TL maddi tazminata 20/07/2000 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun"un 2/2. maddesinde belirtilen temerrüt faiz oranının uygulanmasına, asıl dava dilekçesinde manevi tazminata yönelik talep bulunmadığından, bu hususta karar oluşturulmasına yer olmadığına, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne, 182.967,59 TL maddi tazminatın, 25.000,00 TL"sine ilk dava tarihi olan 14/03/2005 tarihinden itibaren, 157.967,59 TL"sine ıslah tarihi olan 14/07/2014 tarihinden itibaren işletilecek 3095 sayılı Kanun"un 2/2 maddesinde belirtilen faiz oranı ile ve takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Taraf vekilleri, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen taraflardan ayrı ayrı alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 04/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.