17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18163 Karar No: 2019/7771 Karar Tarihi: 18.06.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18163 Esas 2019/7771 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında mahkeme, davacı lehine 48.705,03 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat vermiştir. Davacı vekili, manevi tazminat miktarının az olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, olayın meydana geliş şeklinin ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekmiş ve hukukun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve adalet çerçevesinde hükümde bulunması gerektiğini hatırlatmıştır. Bu nedenle, manevi tazminat miktarının artırılması gerektiğine karar verilmiştir. Kararda, Madde 4'e referans yapılarak hakimin hak ve adalet çerçevesinde hükümde bulunması gerektiği belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi 2016/18163 E. , 2019/7771 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinden temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ..."nın kusuru ile meydana gelen kazada davacının yaralandığını belirterek, 30.000,00 maddi, 100.000,00 manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, yargılama esnasında maddi tazminat talebinin 48.705,03 TL olarak arttırmıştır. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece 48.705,03 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar ve tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.