19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11092 Karar No: 2016/3378 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11092 Esas 2016/3378 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar arasındaki menfi tespit davasında, dava konusu senedin teminat olarak verilip verilmediği konusu tartışılmıştır. Davacı senedin teminat olarak verilmediği iddiasında bulunsa da, senet metninde teminat olarak düzenlenmediği ve resmi satış senedi de davacının iddiasını doğrulamadığı için mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir, ancak temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu madde 144, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 438.
19. Hukuk Dairesi 2015/11092 E. , 2016/3378 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, duruşma isteminin duruşma pulu sunulmadığından reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ..."in , diğer davalı ..."den aldığı 2002 yılında aldığı 50.000.000 TL borç paranın teminatı olarak davalı ..."in devir ve temlik aldığı taşınmaz teminatı yerine, yine teminaten dava konusu senedin, 15.11.2002 tanzim tarihli ve vade hanesi boş şekilde 55.000.000 TL bedelli olarak düzenlenip bu davalıya verildiğini, müvekkilinin senedi aval veren olarak imzaladığını, davalı ..."e 29.08.2003 tarihinde tapudan taşınmaz devir ve temliki ile senet bedelinin ödendiğini, daha sonra başka ticari ilişkiler nedeni ile müvekkilinin davalılarla arasının açılması üzerine, davalıların müvekkiline imha edildiğini belirttikleri dava konusu senedin muvazaalı şekilde davalı ... tarafından takibe konu edildiğini ileri sürerek, ....İcra Müdürlüğü"nün 2013/8671 sayılı dosyasından takibe konu 15.11.2002 tanzim 01.03.2011 vade tarihli ve 55.000.000 miktarlı senetten ötürü müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, davalı ... bakımından davayı atiye bırakmıştır. Davalı ... vekili, müvekkili ile davacı arasında yapılan mutabakata göre, müvekkili adına kayıtlı 3 adet bağımsız bölüm niteliğinde taşınmazın davacı adına ya da emrü havalesine devir ve temliki karşılığında 55.000.000 TL ile müvekkili adına kayıtlı taşınmazdaki eksikliklerin inşaat projesi ve teknik şartlara göre davacı tarafından tamamlanıp tesliminde anlaştıklarını, bu anlaşma gereği müvekkilinin davacıdan bono bedeli kadar nakden alacaklı olduğunu, davacının nakden kayıtlı senedin teminat için verildiğini belirtip, senedi talil ettiğini, iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatı istemiştir. Mahkemece, senet metninde senedin teminat olarak düzenlendiği yönünde bir ibare bulunmadığı, davacının dayandığı resmi satış senedinin davacının iddiasını doğrulamadığı ve davacının aksi yöndeki iddiasını yazılı delil ile ispatlayamadığı ve yemin teklifinde de bulunmayacağını beyan ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.