4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/649 Karar No: 2017/7134 Karar Tarihi: 13.11.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/649 Esas 2017/7134 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/649 E. , 2017/7134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/04/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 13/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kasten öldürme eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyanın incelenmesinde, davalı vekili olarak mahkeme kararını temyiz eden Av. ...’ın dosyada vekaletnamesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.Dosya kapsamından, davalı ...’ın ...Ağır Ceza Mahkemesinin 19/11/2013 tarihli ve 2013/159 esas, 2013/214 karar sayılı ilamı ile 25 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı, anılan kararın 22/06/2015 tarihinde kesinleştiği, ancak sözü edilen cezanın infazına başlanıp başlanmadığının anlaşılamadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi ile, bir yıl ve daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezayı çekmeye başladığını kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olması hususları düzenlemiş olup, davalı, hakkındaki cezanın infazına başlanılması ile yasal kısıtlılık altına gireceğinden, Türk Borçlar Kanunu"nun 43. ve 513. maddelerinde düzenlenen, aksi sözleşmeden veya işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekalet, gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulacağı hükümleri uyarınca Avukat ..."ın, hakkındaki cezanın infazına başlanılmasından itibaren davalı yasal kısıtlıyı temsil etme yetkisi kalmayacaktır. Bu durumda davalı ..."a, Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği araştırılmalı, Türk Medeni Kanunu"nun 471. maddesindeki "Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesi ile kendiliğinden ortadan kalkar" hükmü uyarınca anılan davalının hapis halinin devam edip etmediği araştırılmalı, hapis halinin devam ettiğinin belirlenmesi durumunda vasi tayin edilmemiş ise öncelikle bu eksiklik tamamlattırılmalı ve temyiz isteminde bulunan avukatın davalının vasisinden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi istenilmelidir. Vekaletname verilmezse mahkeme gerekçeli kararı davalı vasisine "kanuni süre içinde mahkeme kararına karşı temyiz isteminde bulunabileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yetkisiz vekil tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş sayılacağı, temyiz istemini kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği" kaydını içerir biçimde tebligat çıkarılmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.SONUÇ: Dosyanın, yukarıda gösterilen nedenlerle ve yukarıda bildirilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 13/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.