Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/615
Karar No: 2018/5991
Karar Tarihi: 03.10.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/615 Esas 2018/5991 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/615 E.  ,  2018/5991 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/09/2016 tarih ve 2015/750-2016/453 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı şirket temsilcisi tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı şirket temsilcisi, davalı bankanın ... Şubesi"nden şirketi adına ... kredi numarası ile 2.el araç kredisi kullandığını, 11.06.2013 tarihinde 2. el araç kredisi olarak kullandığı krediyi 181.973,12 TL olarak ödeyip kredi dosyasını kapattığını, 11.03.2013 tarihli hesap kapatma ve ödeme dekontundan da anlaşılacağı üzere şirketi adına borcunun bulunmadığını, kredi hesabını kapatırken şirketten erken kapatma komisyonu adı altında bankanın haksız olarak 9.000,00 TL tahsil ettiğini ileri sürerek, şirketi adına iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı şekilde fazladan tahsil edilen 9.000,00 TL erken kapatma komisyonu adı altında alınan paranın 11.06.2013 tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek reeskont faizi ile birlikte tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı şirketin tüketici olmadığını, tüketici mahkemesinde böyle bir davanın açılmasının mümkün olmadığını, öncelikle görevsizlik kararı verilerek davaya Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince devam edilmesi gerektiğini, davacının bir tacir olarak Türk Ticaret Kanunu"nun amir hükümleri gereğince basiretli bir tüccar gibi davranma mecburiyeti olduğunu, ticaret yaptığını bu ticarette müvekkil banka ile karşılıklı menfaatler edindiklerini, taraflar arasında herhangi bir hile yada ikrah iddiası olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece Yargıtay’ın bozma kararı sonrası ele alınan dosyada, davacının duruşmaya katılmadığı, bu nedenle dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı ancak 3 ay içinde dosyanın yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
    Kararı, davacı şirket temsilcisi temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK geçici 3. madde delaletiyle 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 429. maddesi, Yargıtay bozma kararlarının mahkemece yazı işleri müdürü tarafından taraflara tebliğ edileceği ve bozma kararına karşı taraf beyanları saptandıktan sonra bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verileceği hükmünü haizdir. Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere taraf ya da taraflara tebligat yapılmaksızın duruşma açılarak bozmadan sonra hüküm kurulması mümkün değildir.
    Öte yandan bir davada davacı sıfatı varlığı ileri sürülen hakkın sahibine ait olup tüzel kişilerin davacı sıfatını haiz olmaları halinde onların temsilcilerinin dava tarafı olarak addedilmeleri mümkün değildir. Her ne kadar 7201 sayılı Tebligat Kanunu 12. maddesi uyarınca temsilciye yapılan tebligat muteber sayılır ise de mahkemenin öncelikle davanın tarafı olan tüzel kişiye tebligat yapması gerekmekte olup ancak zorunlu hallerin varlığında doğrudan temsilciye tebligat yapması düşünülebilir. İşbu dava bakımından davacı tüzel kişinin adresi araştırılmaksızın böyle bir zorunlu halden söz edilmesi mümkün olmayıp mahkemece bozmadan sonra taraf teşkilini sağlamaksızın duruşma günü açılarak hüküm kurulması hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluşturur. Bu itibarla davacı şirket yetkilisinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı şirket temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi