20. Hukuk Dairesi 2018/4976 E. , 2018/7222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : ... ve Ark.
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapulama çalışmaları sırasında ... köyü 266 parsel sayılı, 48.700 m2 yüzölçümlü taşınmaz "üzerinde çam ağacı bulunan çalılık ve kısmen fındık ve çay bahçesi" niteliği ile tapu kaydına dayanılarak ... ve arkadaşları adına tespit edilmiş, tespite yapılan itirazlar sonucunda komisyonca tutanağın tapulama mahkemesine devredilmesine karar verilmiştir. 22/2-a çalışmaları sırasında ... köyünde yapılan mahalle ayrımı sonucunda taşınmaz Of ilçesi, İrfanlı mahallesinde kalmış ve 166 ada 54 parsel numarasını almıştır.
Davacı ... Yönetimi temsilcisi 06.05.1999 tarihli dilekçesi ile tapulama çalışmalarına esas olmak üzere Sürmene Orman İşletme Müdürü, Of Orman İşletme Şefi ve Rize Tapulama Müdüründen oluşan bir komisyonca Of ilçesi, Çamlı köyünde idari ve teknik orman sınırını geçirerek 18/07/1980 tarihli tutanak ve krokinin tanzim edildiğini, bu tutanak ve krokiye göre dava konusu Of ilçesi, Çamlı köyü 266 numaralı parselin ormanlık alan içerisinde kaldığını, Rize Tapu Kadastro Müdürlüğünün idari ve teknik orman sınırına bağlı kalmayarak dava konusu parseli davalılar adına tespit ettiğini, ancak bu parselin tespitinin iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tescili için Of Orman Bölge Şefliğince itiraz edildiğini, Rize Tapu Kadastro Müdürlüğü komisyonunun itiraz dilekçesini kabul ettiğini ve 766 sayılı Kanunun 29. maddesi gereğince yetkisizlik kararı vererek dava konusu 266 numaralı parselin orman olup olmadığının saptanması ve malikinin tayini için tutanak ve belgeleri Of Tapulama Hakimliğine tevdi ettiğini, Of Tapulama Hakimliğinde tevdi edilen tutanak ve belgelerin başka bir dava dosyasına karıştığından bu güne dek bir işlem yapılmadığını, dava konusu parselin 1990 yılında yapılan orman tahdidinde orman olarak sınırlandırıldığını, parselin evveliyatı itibarıyla da orman olduğunu belirterek 266 numaralı parselin tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davacının davasının kabulü ile dava konusu Trabzon ili, Of ilçesi, İrfanlı mahallesi 166 ada 54 (Eski 266) parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline ve bu yerin yenileme kadastrosundaki yüzölçüm ve hudutları itibariyle kabul edilerek orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar vekili tarafından raporda (54A) ile gösterilen kısma ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1984 yılında yapılmıştır. Yörede dava devam ederken 11.04.2014 tarihinde ilan edilen 3402 sayılı Kanunun 22/2a madde çalışmaları ile 27.11.1990 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde davanın devamı sırasında orman kadastrosu yapılıp dava aynı
zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü halde, kesinleşmeyen orman tahdidine ve 2/B uygulamasına ilişkin tutanaklar ve haritalar getirtilerek dava konusu taşınmazın konumu belirlenmemiş ve uygun orman araştırması yapılmadan karar verilmiş, kadastro tespiti tapu kaydına dayanılarak yapılmasına rağmen dayanak tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilip uygulanmamıştır.
Mahkemece, dayanak tapu kaydı ve komşu parsellerin dayanak tapu kayıtları (sadece tapu müdürlüğünden değil gerekiyorsa Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından da araştırılarak) ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokisi ile birlikte getirtilmeli; tapu kaydının revizyon görüp görmediğinin, revizyon görmemişse nedeninin, revizyon görmüşse bu kayıtların hangi parsellere revizyon gördüğü ilgili birimlerden sorulmalı, revizyon görmesi halinde bu parsellerin kadastro tutanakları ve eklerinin, çaplarının, kesinleşmişse tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte dosya arasında yer almalı; kesinleşmeyen orman tahdidine ve 2. madde uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile en eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritası ilgili yerlerden getirtilerek önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yapılacak keşifte taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; kesinleşmeyen orman tahdidi ve 2/B uygulamasındaki konumu belirlenmeli, tapu kayıtlarının sınırları tek tek okunmak suretiyle zeminde gösterilmesi sağlanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen ve gösterilemeyen sınırlar konusunda taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve dayanağı belgelerle denetlenmeli, uzman fen bilirkişisine yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği nokta ve sınırların işaretlendiği, keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilerek tapu kayıtlarının kapsamı belirlenmeli, 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, ulaşılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de, keşfe gitmeyen bilirkişilerden alınan raporun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile raporda (54A) ile gösterilen kısma ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.