Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/1085
Karar No: 2014/579
Karar Tarihi: 30.04.2014

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1085 Esas 2014/579 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/1085 E.  ,  2014/579 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 09/02/2012
    NUMARASI : 2011/350 E-2012/47 K.

    Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın görev yönünden reddine dair verilen 25.02.2010 gün ve 2009/96 E-2010/173 K sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’nin 24.03.2011 gün ve 2010/4944 E-2011/1641 K sayılı bozma ilamı ile;
    (...Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve konumu belirtilen Hazineye ait 535 m2 taşınmaz bölümünün vekil edeninin zilyetliğinde bulunduğunu açıklayarak, davalı şirketin yat çekme ızgarası ve malzeme koymak, denize tekne atıp çekmek ve kızak üzerinde tekne bekletmek suretiyle elatmanın önlenilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..... Seyahat Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili nizalı yerin vekil edeni şirketin zilyetliğinde bulunduğunu, kıyı kenar çizgisi ile deniz arasındaki nizalı taşınmaz bölümüne ilişkin Hazineye ecrimisil ödediklerini açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin bulunduğu gerekçesiyle görevsizliğe, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmesi üzerine; hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümü, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi halinde, davalı taraf yargılama oturumlarında vekil ile temsil olduğu takdirde görevsizlik kararı verilinceye kadar yapılan giderlerin ve avukatlık ücretinin bu kararı veren mahkemece nazara alınması ve davacıya yüklenmesi gerekir. Bu ilke 25.04.1945 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararıyla da benimsenmiştir. Mahkemece görevli mahkemece nazara alınması gerektiğinden bahisle bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, zilliyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Mahkemece; davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, kısa kararda hüküm fıkrası oluşturulmayıp sadece eski kararda direnilmesine ve sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine denilerek, gerekçeli kararda hüküm kurulması nedeniyle, kısa kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı hususu ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere ; mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HUMK) 297.maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    HMK’nun 294.maddesinin 3.fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.
    Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikârdır.
    Nitekim Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulu"nun 19.06.1991 gün 323-391 sayılı; 10.09.1991 gün 281-415 sayılı; 25.09.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün 981-936 sayılı; 23.01.2008 gün 29-4 sayılı; 05.10.2011 gün 607-604 kararları).
    Somut olaya gelince; mahkemece aslolan kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış sadece "mahkememizin 25.02.2010 tarih ve 2009/96 esas, 2010/173 karar sayılı kararında direnilmesine, sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine" denilerek önceki karara atıf yapılmakla yetinilmiştir.
    Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
    O halde, mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa kararı usul ve yasaya uygun değildir.
    Direnme kararının sair hususlar incelenmeksizin bu nedenle usulden bozulması gerekmiştir.
    S O N U Ç : Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı H.U.M.K."nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, aynı kanunun 440/III.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi