11. Hukuk Dairesi 2017/69 E. , 2018/5987 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17.06.2016 tarih ve 2014/1171-2016/363 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 15/10/2012 tarihinde davalı bankadan ihtiyaç kredi sözleşmesi ile 60 ay vadeli 158.000,00 TL kredi çektiğini, davalı bankanın kredi tahsis ücreti adı altında 950,00 TL aldığını, müvekkilinin 7. ayın taksidini ödedikten sonra 13/06/2013 tarihinde kalan 142.810,88 TL kredi borcunu 152.362,91 TL bakiye çıkartılarak tahsil edildiğini, fazladan alınan 9.552,03 TL ile 950,00 TL tahsis ücretinin genel işlem şartı niteliğinde olduğunu, müvekkili ile tartışılmadan kabul ettirildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik tahsis ücretinin 250,00 TL’si ile hangi kalemden ötürü tahsil edildiği anlaşılamayan 9.552,03 TL’nin 1.000,00 TL"sini ödeme gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili dava bedelini 950,00 TL tahsis ücreti, 6.199,76 TL erken ödeme ücreti olarak ıslah etmiştir.
Davalı banka vekili, davalının ekspertiz ücretinin iadesini talep ettiğini ancak bunun kredi işlemleri için alınması gereken bir kalem olduğunu, davcının talebinin zamanaşımına uğradığını, kredi kullandırılmadan önce davacının bilgilendirildiğini, ödeme tablosunun davacı teslim almasına rağmen ihtirazi kayıt koymadığını, sözleşmenin müzakere edildiğinin davacı tarafından imzası ile kabul edildiğini, tacir olan bankanın ... 22. madde gereği ücret alma hakkının olduğunu, alınan hizmet komisyonlarının müvekkilin internet sitesinde duyurulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre komisyon ve erken ödeme ücreti olarak alınan 7.149,76 TL’nin 1.250,00 TL’sinin dava açılış tarihinden, 5.889,76 TL’sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava kredi bakiyesinin erken ödenmesi nedeniyle davalı bankanın indirim yapmadığı ileri sürülerek erken ifa nedeniyle ödenen tutarın bir kısmının iadesine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle davanın (kısmen) kabulüne karar verilmiştir. Ancak gerek kredi sözleşmesinin imzalandığı gerekse de erken ifanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 96. maddesi gereğince taraflar arasında aksi kararlaştırılmamış olması halinde borçlu erken ifada bulunabilecek ise de yine kanun, sözleşme ya da adet gereği olmadığı sürece erken ifada bulunmakla borcundan indirim yapma yahut yapılmasını isteme hakkını haiz değildir. Bununla birlikte, davalı Banka tarafından davacıya yapılan 11.10.2012 tarihli Genel İşlem Koşullarına İlişkin Bilgilendirme Notunda, davalı Bankanın komisyon ve masraf karşılığında erken ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, ancak tarafların bu hususta miktar veya bir oran belirlemedikleri anlaşılmaktadır. Keza Kredi Sözleşmesinin 6/1 maddesinde de oran zikredilmeksizin kredi tahsis ve geri ödemesi için komisyon alınacağından bahsedilmektedir. Bu durumda her ne kadar davacı genel işlem koşulları yönünden davacı 6098 sayılı TBK"nın 21. maddesi uyarınca kredi sözleşmesi öncesi önceden bilgilendirilmiş ise de, alınacak kredi tahsis ve erken ödeme komisyon oranı bakımından rakamsal bir belirleme veya davalı Banka tarafından Merkez Bankasına yapılan komisyon oranı bildirimine bir atıf da bulunmadığından 6098 sayılı TBK"nın 25. maddesi uyarınca sözleşmenin içerik denetimine tabi tutulması ve bu nedenle kredi tahsis ve erken ödemenin yapıldığı tarih itibariyle, kredinin türü ve miktarı itibariyle emsal bankaların hangi oranda komisyon aldıklarının belirlenerek alınan komisyon oranı ortalamasının tespiti ve davacıdan alınan ve ortalamayı aşan miktar varsa bu kısım yönünden davanın kabulü gerekirken mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 03.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.