17. Hukuk Dairesi 2016/17904 E. , 2019/7762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı, davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 18/12/2007 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu, ... sevk ve idaresindeki aracın karıştığı çift taraflı kazada, müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını, meydana gelen kazada, davalı ... şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olan ... plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalı ... şirketinin müvekkilinde meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL geçici ve kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, zamanaşımının dolduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 38.302,42 TL geçici ve kalıcı maluliyetten kaynaklanan maddi tazminatın, dava tarihi olan 25/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsünün davacının eşi olmasına, yakın akrabaların taşınmasının ahlaki bir ödevin ifası kapsamında olduğunun kabul edilmesine göre, davalı vekilinin davaya konu kazada hatır taşıması yapıldığından bahisle, hatır taşıması indirimi yapılmasına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda her ne kadar Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından davacının maluliyetine ilişkin 19/11/2015 tarihli rapor alınmış ise de; alınan raporda kaza tarihinden sonra yürürlüğe giren Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş olup, kaza itibari ile yürürlükte bulunan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne uygun olmadığı gibi, raporda davacının kaza tarihi olan 18/12/2007 tarihinden sonra trafik kazasına bağlı olan maluliyet durumunda "zaman içerisinde gelişen bir durum olup olmadığı" yönünden ayrıca ve açıkça bir tespit veya değerlendirme de görülememiştir.
O halde Mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan, Adli Tıp Şube Müdürlüklerinden veya üniversitelerin adli tıp kürsülerinden; kaza nedeniyle davacının kalıcı maluliyetinin olup olmadığı, yaralanması nedeniyle tedavisi tamamlanarak hangi tarihte sağlığına kavuşmuş sayılacağı, maluliyeti ile ilgili olarak gelişen bir durum bulunup bulunmadığı, tedavisinin ne zaman sona erdiği, vücut çalışma gücü kaybının hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir duruma geldiği konularında olay tarihinde yürürlükte olan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne uygun, ayrıntılı ve açık şekilde yeniden rapor alınmak suretiyle, ıslahla talep edilen kısım için davalı vekilinin ıslah dilekçesine karşı süresinde bulunduğu zamanaşımı def"inin değerlendirilerek, ıslah olunan dava yönünden zaman aşımı süresinin dolup dolmadığının tartışılması, varılacak sonuca göre aktüerya uzmanından ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, bu hususlarda bir değerlendirme yapılmaksızın, hüküm kurmaya elverişli olmayan Adli Tıp raporuna ve eksik incelemeye dayalı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin kararda hatır taşıması indirimi yapılmasına yönelik temyiz itirazının REDDİNE, (2) nolu bentde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 18/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.