11. Hukuk Dairesi 2017/314 E. , 2018/5983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/11/2015 tarih ve 2014/199-2015/511 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacının ... Beldesi Köy içi mevkiinde bulunan seralarını 27.04.2013-27.04.2014 tarihlerini kapsayacak şekilde sigorta ettirdiğini, sera ve ürünlerinin 2013 yılında Ekim ayında meydana gelen hortum nedeniyle hasar gördüğünü, davalı sigorta şirketine ihbarda bulunulduğunu, ancak serada teminat kapsamında yer almayan şiddetli rüzgardan kaynaklanan bir hasarın oluştuğu ve ilgili tarihte ihbar nedeni olan hortum sonucu hasarın meydana gelmediği gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, meydana gelen hasarın hortum nedeniyle ortaya çıktığının uzman bilirkişilerce tespit edilebileceğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davaya konu poliçede dain-i mürtehin bulunduğunu bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını seranın teminat dahilinde yer almayan şiddetli rüzgarın etkisiyle zarar gördüğünün tespit edildiğini, savunarak öncelikle davanın usul aksi taktirde esas yönünden reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sigorta poliçesinde ... Bankası"nın daini mürtehin olarak açılan davaya muvafakat verdiği ... Meteoroloji Müdürlüğü"nden olay tarihine ilişkin alınan bilgiler ve bilirkişi raporuna göre, güney yönünden esen maksimum rüzgar hızının 16,3 m/sn olması bu hızında kuvvetli rüzgar sınıfına girmesi, ayrıca konstrüksiyon ve plastik örtüsünün yetersiz olduğu anlaşılan dava konusu serada oluşan hasarın poliçe teminatları içinde yer almayan kuvvetli rüzgar nedeniyle meydana geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; dava konusu serada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında yer almayan kuvvetli rüzgar nedeniyle meydana geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, zararın hortum nedeniyle meydana geldiği konusunda meteoroloji kayıtlarına ve tanıklara dayanmıştır. Meteoroloji İlçe Müdürlüğünden gelen cevabi yazıda, hortum hadisesinin meteoroloji gözlem alanı içinde oluşmadığı sürece tespit edilmesinin ve kayıt altına alınmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Ancak davacı vekili iddiasının ispatı için tanık deliline de dayanmış ve gösterdiği tanıklar mahkemece dinlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240. ve devamı maddelerinde düzenlenen tanıklık, üçüncü kişilerin (davanın tarafları dışındaki kişilerin), dava ile ilgili bir vakıa hakkında, dava dışında bizzat edinmiş oldukları bilgiyi mahkemeye bildirmeleridir. Belirli miktarları aşan taleplerle ilgili olarak öngörülmüş olan tanıkla ispat yasağı hukuki işlemlere ilişkin olup, maddi vakıalar tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir. Hortumun meydana gelip gelmediği, maddi vakıa niteliğinde bir husus olup tanıkla ispatı mümkündür. Dinlenen davacı tanıkları zararın hortum nedeniyle meydana geldiğini belirterek davacı iddiasını doğrulamışlardır. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Davacı tanık beyanları aynı anlatımları içerir ve birbiriyle tutarlı olup, tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının, rizikonun hortum nedeniyle gerçekleştiği yönündeki iddiasını ispat ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda rizikonun hortum sonucunda meydana geldiğinin kabulü ile zarar miktarının belirlenmesi yönünde inceleme yapılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararınn davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.