Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4276
Karar No: 2021/3066
Karar Tarihi: 01.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/4276 Esas 2021/3066 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2020/4276 E.  ,  2021/3066 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1971 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında adına tescil istemiyle 25.02.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, Hazine ve Orman İdaresinin temyizi ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.11.2016 tarihli ilamıyla onanmış, süresi içerisinde Hazine tarafından karar düzeltme talep edilmekle bu kez aynı Dairenin 8.5.2017 tarihli ilamı ile özetle; “Davalı Hazinenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının yerinde olmadığı, ancak karar tarihi itibariyle davalı köyün tüzel kişiliği sona erdiğinden davalı ... ile birlikte 6360 sayılı Kanun uyarınca ...’na husumetin yaygınlaştırılarak davaya katılımının sağlanması, ileri süreceği deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen taşınmazların davacı adına tapuya tesciline, krokide yol olarak gösterilen kısmın yola terkinine karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine, Orman İdaresi, ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne yönelik olarak verilen ilk kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından onanması üzerine karar düzeltme incelemesi ile sair karar düzeltme itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek sadece ... Büyükşehir Belediyesinin davaya katılımının sağlanması yönünde bozulmuş ve bozma ilamı sonrası yeniden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemeyeceği gibi, mahkemece bu yönün göz ardı edilmesi halinde de taraf teşkili sağlanmadan işin esası yönünden temyiz itirazlarının değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı buna göre önceki bozma ilamında maddi hata sonucu "sair karar düzeltme itirazlarının reddine" şeklinde yer alan ifadenin de taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı kuşkusuzdur.
    Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda; çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası dışında kaldığı, 1957 tarihli memleket haritasında yeşil renge boyanmış çalılık alanda, 1940 uçuş tarihli hava fotoğrafında açık renkte tarım alanı olarak gözüktüğü, eğimin %3-10 arasında orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de dosyada yörede yapılan tüm tahdit evrakları olmadığından taşınmazın tahdit haritasına göre konumu denetlenememiştir, orman tahdit haritası ile çekişmeli yerin kadastro paftası ölçekleri eşitlenmemiş, 1/5000 ölçekli ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 6 ya da 7 orman tahdit sınır noktasını gösterecek biçimde tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki çizilmemiş, davaya konu taşınmaz 1940 tarihli hava fotoğrafında nokta olarak işaretlenmiş, stereoskop aleti ile üç boyutlu incelemesi de yapılmamış; 1990"lı yıllara ilişkin memleket haritası ve hava fotoğrafları getirtilip çekişmeli taşınmazın bu belgelerdeki konumları gösterilmemiş olduğundan bilirkişilerin raporları denetime elverişli olmadığı gibi, Ayrıca, tescil davası ile çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlardan kişiler adına tesciline karar verilen veya halen davası devam eden taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa, bunlara ilişkin dava dosyaları getirtilerek değerlendirilmemiş; yörede imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, hangi tarihte yapılıp kesinleştiği, çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamına alınıp alınmadığı yönünde de araştırma yapılmamış buna göre 3402 sayılı Kanun"un 14. Ve 17. maddesinde öngörülen koşulların mevcut olup olmadığı da yöntemince belirlenmemiştir.
    O halde; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı, imar planı kapsamında ise ilk hangi tarihte alındığı ilgili birimden sorulmalı, komşu taşınmazlarla ilgili açılan benzer tescil davaları olup olmadığı araştırılarak varsa dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden eğer çekişmeli taşınmaz imar planı kapsamında ise ilk imar planına alındığı tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının tamamı ile, varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli, keşifte getirtilen diğer belgeler de çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
    Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesindeki sınırlamalar göz önüne alınmak suretiyle adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesiz olan başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği yöntemince araştırılmalı; bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi