11. Hukuk Dairesi 2017/483 E. , 2018/5979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.06.2016 tarih ve 2014/879-2016/348 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının, ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, taahhüt ettiği sermaye borcu 175.000 TL‘nin ... tarafından 31/02/2012 tarihinde banka havalesiyle davalı adına ödendiğini, ödemelerin şirketin sermaye taahhüt hesabına kaydedildiğini, davalının parayı iade etmemesi üzerine ... tarafından davalı aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/5779 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe konu alacağın davacıya temlik edildiğini, ancak davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, banka dekontlarındaki toplam 175.000,00 TL"lik iki kalem halindeki ödemenin ... İnş. Ltd. Şti."ye olan ödenmemiş sermaye koyma borcu karşılığında yapıldığı, dekontlarda ödemenin kimin lehine yapıldığının yazılı olmadığı, ödemelerin dava dışı ... Şirketine ve ... Şirketine yapıldığı, ödemeyi yapan ...’nun da dava dışı şirketin ortağı olması, kendisinin de sermaye koyma borcunun bulunması nedeniyle kendi borcunu ödüyor olabileceği, davalının bu ödemeleri inkar etmesi karşısında davacının sunduğu dekontların tek başına iddiayı ispata yeterli olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesindeki dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de davacı taraf, dava dışı ... Ltd. Şti.’nin ticari defter ve kayıtlarına dayandığı halde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı yararına hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.