Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/1313
Karar No: 2014/570
Karar Tarihi: 30.04.2014

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1313 Esas 2014/570 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/1313 E.  ,  2014/570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/10/2012
    NUMARASI : 2012/619 E-2012/991 K.

    Şikayet kanun yoluna başvuru nedeniyle yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi"nce şikayetin reddine dair verilen 24.03.2011 gün ve 2010/1140 E-2011/286 K. Sayılı kararın incelenmesi şikayetçi-borçlu bakanlık vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi"nin 26.12.2011 gün ve 2011/11317 E-2011/30603 K. sayılı ilamı ile;
    (...Hukuk Genel Kurulunun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 E.-1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere "ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez."
    Somut olayda; icra takibinin dayanağı olan İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/609 E. 2007/737 K. sayılı ilamının hüküm bölümünde "1-Davanın davalılardan İ.. B.. ve .. Tekstil İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Yönünden kabulü ile 150.000,00 YTL nin ikinci hak ediş tarihi olan 26.04.2002 tarihinden itibaren yürütülecek %60 oranını aşmamak koşulu ile değişken oranlarda yasal faizi ile birlikte davalılardan değişken oranlardaki yasal (reeskont) faiz yürütülmek suretiyle alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece hüküm bölümü kapsamında inceleme yapılarak gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    İstek, icra memuru işleminin şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir.
    İstanbul 13.İcra Müdürlüğü’nün 2005/1265 esas sayılı dosyasında (ilamlı icraya dayalı); karşı taraf-alacaklı ..l Teks. İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından 10.02.2005 tarihinde şikayetçi- İ.. B.. hakkında başlatılan icra takibinde; 150.000,00-YTL asıl alacak, 239.375,34 –YTL işlemiş faiz, 440,67-YTL yargılama gideri, 10.570,00-YTL ilam vekalet ücreti olmak üzere toplam 400.386,01 YTL alacağın %38 temerrüt faizi ile birlikte tahsili istenilmiş; borcun sebebi olarak “İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.12.2004 tarih ve E:2002/1534, K:2004/1362 sayılı ilamı” gösterilmiştir.
    Takibe dayanak gösterilen İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin (Bozma öncesi 23.12.2010 tarih ve E:2008/236, K:2010/573; bozma sonrası 29.11.2007 tarih ve E:2007/609, K:2007/737 ve iptali istenilen 09.08.2010 tarihli muhtıraya esas) sayılı ilamının hüküm bölümünde; "Davanın davalılardan İ.. B.. ve ..Tekstil İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. yönünden kabulü ile 150.000,00 YTL’nın ikinci hak ediş tarihi olan 26.4.2002 tarihinden itibaren yürütülecek %60 oranını aşmamak koşulu ile değişken oranlarda yasal faizi ile birlikte davalılardan değişken oranlardaki yasal (reeskont) faiz yürütülmek suretiyle alınarak davacıya verilmesine" karar verildiği görülmektedir.
    Şikayetçi-borçlu Bakanlık vekili, eldeki şikayeti ile; 09.08.2010 tarihli muhtıranın takibe dayanak ilama ve yapılan ödeme miktar ve tarihine uygun olmayacak şekilde düzenlendiğini, hükmedilen alacağın müteselsil tahsiline ilişkin bir ibarenin takibe dayanak ilamda bulunmadığını ileri sürerek, anılan muhtıranın ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Karşı taraf-alacaklı vekili ise, şikayetin reddini dilemiştir.
    Mahkemece, “...Takibe dayanak ilamın gerekçesinde şikayetçi Bakanlık ile .. Ltd. Şti.’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının belirlendiği ve iptali istenilen muhtıranın da usulüne uygun düzenlendiğinin bilirkişi raporu ile anlaşıldığı...” gerekçe gösterilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir.
    Şikayetçi-borçlu vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire’ce yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle karar bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü şikayetçi-borçlu vekili, temyiz etmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece, takip dayanağı ilamda hükmedilen alacağın müteselsil sorumluluğu kapsayıp kapsamadığı; varılacak sonuca göre, 09.08.2010 tarihli muhtıranın iptal edilmesi gerekip gerekmediği, noktasında toplanmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, ilamların infazı sırasında icra müdürlüklerince ilamın hüküm kısmı dikkate alınarak kararların infazının yapılması gereklidir. İcra dairesi, ilamların hüküm bölümünü aynen infazla görevlidir. Sınırlı yetkili icra mahkemesinin hükümde yer almayan bir hususu yorum yoluyla ilama eklemesi ya da var olan bir hususu çıkarması olanağı yoktur. Bu bakımdan takibe konu ilamın hüküm kısmı ilamlı icranın şeklini de belirler (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 28.12.2005 gün ve E:2005/12-730, K:769; 25.06.2008 gün ve E:2008/12-451, K:453; 17.06.2009 gün ve E:2009/12-239, K:2009/268 sayılı ilamları). Bu nedenledir ki, yerleşik yargısal uygulamada, ilamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazı gerektiği ve gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 gün ve E:1997/12-517, K:1997/776; 22.03.2006 gün ve E:2006/12-92, K:2006/85; 25.06.2008 gün ve E:2008/12-451, K:2008/453; 03.03.2010 gün ve E:2010/12-124, K: 2010/110; 06.02.2013 gün ve E:2012/12-603, K:2013/211; 16.04.2014 gün ve E:2013/12-1310, K:2014/ sayılı ilamları).
    Bunun yanında, ilamın icra dairesince infazı özellikle ilama aykırı ise, borçlu ilama aykırı infaz işleminin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK’nun 41, 16.maddeleri). Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi ise sınırlıdır.
    Somut olaya gelince:
    İcra takibine dayanak ilamın hüküm bölümünde posta giderleri ile vekalet ücretinin “müştereken ve müteselsilen tahsiline” yönelik olarak açık bir ibare kullanılmasına karşın, asıl alacağın “müştereken ve müteselsilen tahsiline” ilişkin bir ibare bulunmadığı halde, mahkemece dayanak ilamın gerekçesine gidilerek, ilamın yorumlanması ile borçlu idarenin sorumluluğunun müştereken ve müteselsilen olduğu gerekçe gösterilerek, 09.08.2010 tarihli muhtıranın iptaline yönelik şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Hal böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Şikayetçi-borçlu İ.. B.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; direnme kararının, Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"na 5311 sayılı Kanunun 29.maddesi ile eklenen "Geçici Madde 7" atfıyla uygulanmakta olan aynı Kanun"un 366/III.maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi