Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının iki adet çek, üç adet bono adı altındaki belgelere dayanarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takibe karşı borçlu yasal süresi içerisinde İİK.’nun 168/4-5.maddesi koşullarında icra mahkemesine yaptığı itirazında dayanak çeklerin malen ödendiğini, bu nedenle borçlu olmadığını, diğer senetlerdeki (bonolardaki) imzaların da kendilerine ait olmadığını ileri sürmüştür.
Borçlunun çeklere karşı yapılan ödemeyi yöntemince kanıtlamadığından bu nedenle mahkemenin itirazının reddine karar verilmesi dayanak çeklerle ilgili olarak yerinde ise de, bono adı altındaki üç adet senetteki imzanın borçluya ait olmadığı tespit edildiğinden bu senetlerle ilgili itirazın İİK.’nun 170.madde kapsamında kabulü ile takibin durdurulmasına karar vermek gerekirken (borçlu vekilinin 13.10.2005 tarihli celsedeki beyanında çeklerdeki imzanın inkarı yasal süreden sonra olmakla sonuç doğurmaz ise de, bono bedellerinin ödendiğini ileri sürmesi üzerine dayanak senetlerin bono vasfında olmadığı, İİK.’nun 170/a son madde hükmü karşısında sonuca etkili görülemeyeceğinden inkar edilen imzanın incelenmesine de engel sayılamayacağından) yazılı gerekçelerle tüm senetler için itirazın reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.