Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1079
Karar No: 2018/5971
Karar Tarihi: 03.10.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1079 Esas 2018/5971 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/1079 E.  ,  2018/5971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2015 tarih ve 2013/615-2015/140 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının müvekkiline 2.150,00 TL borcu bulunduğunu, borcun ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığını ancak davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ve takibin devamına, %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacıya her hangi bir borcu olmadığını savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı ... . İcra Müdürlüğü"nün 2013/7981 Esas sayılı takip dosyasında, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında manav dükkanı devir borcundan kaynaklı 2.150,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine 02/09/2013 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, taraflar arasında yapıldığı iddia edilen sözleşme bedelinin 3.500,00 TL olduğu, senetle ispat zorunluluğu kapsamında bulunduğu, her ne kadar davacı tarafından 19/10/2009 tarihli yoklama fişinin ve davalının isticvap beyanının tevil yollu ikrar olup yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu iddia edilmiş ise de, yoklama fişinin vergi dairesi görevlileri tarafından düzenlenen davalının manav işini terk ettiğini gösteren imzasını içeren bir belge olduğu, taraflar arasında yapıldığı iddia olunan sözleşmeye ilişkin bir beyan içermediği, davalının isticvabı esnasında da manav dükkanının devrine ilişkin dönemin kaymakamı huzurunda davacı ile görüştüklerini ancak anlaşma sağlanamadığını belirtmesi nedeniyle tevil yollu ikrar mahiyetinde olmadığı, bu itibarla yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmadığı, davacı tarafça yazılı delil ibraz edilemediği, bu nedenle davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği davalı tarafa yemin teklif etme hususunun hatırlatıldığı, davalı asilin yeminli beyanı ile, davacı ile manav dükkanının devri ve eşyalarına ilişkin 3.500,00 TL karşılığı herhangi bir sözleşme ve anlaşma yapmadığını, bu nedenle davacıya devirden kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, ticari işletme devrinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Ancak, itirazın iptali istenen ... . İcra Müdürlüğü 2013-7981 E sayılı takip dosyasındaki takip tarihinden önce, davacı tarafça aynı işletmenin devir bedelinin tahsiline ilişkin olarak başlatılan ... . İcra Müdürlüğü 2011-6911 sayılı takip dosyasına davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. Söz konusu 29.12.2011 tarihli itiraz dilekçesinde “…Alacaklı görünen şahıs hem kira borcundan hem de muhasebe borcundan kurtulmak adına söz konusu dükkanı müvekkillerime devretmeyi kabul etmiştir. Bu devir nedeniyle alacaklı görünen şahsın müvekkil nezdinde hiçbir alacağı söz konusu değildir. Kaldı ki, alacaklı görünen şahsın manav dükkanını işlettiği döneme ait ödenmemiş su faturaları müvekkil tarafından ... Belediyesi’ne ödenmiştir.” denilmek suretiyle söz konusu manav dükkanının devredildiğini ikrar etmiştir. İşbu dava dışı ikrar davalı taraf bakımından bağlayıcıdır. Bu durumda, işletme devrinin varlığının kabulünün gerektiği, ancak devir bedelinin ödendiğini ispat külfeti davalıya geçtiği halde, mahkemece ispat külfetinin davacı tarafta olduğu ve iddiasını kanıtlayamadığından bahisle yemin hakkı hatırlatılarak davalıya yemin teklif ettirmek ve davalının da yemin etmesi suretiyle, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi