11. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/580 Karar No: 2018/5970 Karar Tarihi: 03.10.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/580 Esas 2018/5970 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2017/580 E. , 2018/5970 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/05/2016 tarih ve 2014/731-2016/474 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkiline ait ... plaka sayılı araç ile davalıya ait yükün ...-... ili arası taşındığını, iki firma arasında olan taşımaya ilişkin sevk irsaliyesinin mevcut olduğunu, davalının taşıma ücretini ödemediğini, başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamının ve icra inkara tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ... plaka sayılı araç ile ...-... arasında yapılan taşıma işinin ... Lojistik Hizmetleri Dış. Tic. Ltd. Şti. unvanlı firma tarafından yapıldığını, sevk irsaliyesi ve faturaların bu firma adına düzenlendiğini, yine bu firmanın kesmiş olduğu faturanın müvekkili firma tarafından ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davalı şirketin davacı şirket ile borç ilişkisi bulunmadığı iddiasını ispat edemediği, iki firma arasında olan taşımaya ilişkin sevk irsaliyesinin mevcut olduğu, bu meyanda tacir olan davalı firma lehine faturanın mevcut olup tahsil olunmadığına dair ticari teamül gereği üst kısmında kaşelerinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasında var olduğu iddia olunan taşıma ilişkisine dayalı navlun alacağı için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafça uyuşmazlık konusu taşıma ilişkisinin dava dışı bir şirket tarafından yapıldığı ve navlun bedelinin de bu şirkete ödendiği savunulmuş ve ödemeye dair fatura dosyaya sunulmuştur. Bu durumda, taraflar arasındaki taşıma akdinin varlığını ispat külfeti davacıya aittir. O halde, ispat külfetinin davacı yanda olduğu gözetilmek suretiyle, davacı tarafça sunulan faturanın davalı defterlerine kaydedilip kaydedilmediği belirlenerek, şayet davalı tarafça fatura defterlerine kaydedilmiş ise söz konusu defter kaydının aynı zamanda davalı tarafça taşıma akdinin varlığının da kabulü anlamına geleceği, aksi takdirde taşıma ilişkisinin kanıtlanamadığı dikkate alınmak suretiyle davanın reddi gerekeceği göz önüne alınmaksızın eksik inceleme ile ve ispat külfeti tersine çevirmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.