4. Hukuk Dairesi 2016/52 E. , 2017/7058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar... A.Ş. ve diğeri aleyhine 15/01/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı... A.Ş. ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davalı... A.Ş."nin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalılardan ..."nin temyiz istemi yönünden;
İlam, temyiz eden davalı ... vekiline 20/10/2015 gününde tebliğ edilmiş, davalının temyiz tarihi olan 12/11/2015 itibariyle HUMK 432/1 maddesinde yazılı onbeş günlük temyiz süresi geçmiştir. Bu nedenle davalının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmelidir.
2-Davalılardan ... A.Ş."nin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre adı geçen davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
b-Davalı...A.Ş."nin diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve... A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili; ...Gazetesi"nin 24/09/2013 tarihli nüshasının 8. sayfasında davalılardan ... tarafından kaleme alınan... başlıklı köşe yazısı ile müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat talep etmiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, yazı içeriğinde bahsedilen kişinin davacı olduğu açık olup, davacının cemaat tarafından üniversitelerden devşirilen öğretim üyelerinden olduğu belirtilmekle kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Dava konusu yayın tarihi, kullanılan ifadeler ve yukarıdaki ilkeler göz önünde bulundurulduğunda, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2-b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalılardan... A.Ş."nin diğer temyiz itirazlarının (2-a) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine, davalılardan ..."nin temyiz dilekçesinin (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.