23. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2147 Karar No: 2017/2709 Karar Tarihi: 17.10.2017
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2147 Esas 2017/2709 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2015/2147 E. , 2017/2709 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davacı ve davalıların arsa sahibi olduklarını, bir kısım kardeşi ve yeğenlerinin yüklenici kooperatif ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, davacı dışındaki diğer hissedarlara sözleşmeye göre bir dairenin düşmediğini, bunun üzerine davacının kendi hissesinden feragat ederek hepsine bir daire düşmesini sağladığını, bunun karşılığında zemin kattaki taşınmazların fazla verilen hisseler oranında davacıya tescil edileceğinin kararlaştırıldığını, bunun yerine getirilmediğini ileri sürerek, davalılar üzerindeki pay miktarı kayıtlarının iptalini ve davacı adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; tapu kayıtları itibari ile 55 ve 57 no"lu bağımsız bölümlerde davacının ayrı ayrı 13/18 pay sahibi olduğu, edinme sebebi kat irtifakı tesisinin 28.03.1997 olduğu, kat irtifakının tesisinden dava tarihine kadar geçen süre gözetildiğinde davalıların hak düşürücü süre ve zamanaşımına ilişkin savunma ve itirazlarının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Davanın tarafları, 23.08.1994 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahiplerine düşecek bağımsız bölümlerin "takas suretiyle" birbirlerine tapu intikallerini yaptıracaklarını kararlaştırmışlardır. Mahkeme davanın açıldığı 06.11.2013 tarihi itibariyle zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle davanın reddine karar vermiş ise de, somut olayda BK"nın 125 (TBK 146). maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olmasına rağmen zamanaşımının işlemeye başladığı tarih "ferağ ümidinin kesildiği" (Yargıtay 8. HD 28.09.2010 tarih 2010/2865 E., 2010/4384 K.) andan itibarendir. Davacının halen ferağını istediği taşınmazlar davacının tasarrufunda olduğundan ferağ ümidinin devam ettiği dolayısıyla zamanaşımı başlamadığı dikkate alınarak davaya devamla esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.